Turkish Meaning of stereotyped
stereotipleşmiş
Other Turkish words related to stereotipleşmiş
- klişe
- sıradan
- Klişe
- yorgun
- sıradan
- sıkıcı
- karton
- klişe
- basmakalıp
- Örümcek ağı gibi
- geleneksel
- sıkıcı
- hack
- Hackney
- küflü
- Zorunlu
- eski
- eskimiş
- bayat
- standart
- aşınmış
- eski, yıpranmış
- yorucu
- klişe
- tipik
- olağan
- yıpranmış
- kurak
- kısır
- sıradan
- konserve
- Renksiz
- Kurabiye kalıbı
- türev
- donuk
- Kasvetli
- kuru
- tozlu
- düz
- ağır
- sıradan
- taklit
- aç
- kurşun
- monoton
- güve yenikli
- normal
- uyuşturucu
- eski moda
- sıradan
- bilgiç
- yaya
- sığ
- Basmakalıp
- ağır
- düzyazı
- hazır
- ezbere
- rutin
- stok
- ağır
- havasız
- evcilleştirmek
- sıkıcı
- yorucu
- Denenmiş ve doğru
- dramatik olmayan
- hayal gücü olmayan
- ilhamsız
- ilginç olmayan
- orijinal olmayan
- tatsız
- Yorucu
- yorgun
- yorucu
- sıkıcı
- iki kere anlatılmış
- heyecan verici
- taze
- ilginç
- içeren
- yeni
- roman
- orijinal
- uyarıcı
- emici
- canlandıran
- atipik
- canlandırıcı
- Etkileşimli
- sürükleyici
- canlandırıcı
- olağanüstü
- galvanizasyon
- ilgi çekici
- ilgi çekici
- canlandırıcı
- ilgi çekici
- tuhaf
- alışılmadık
- nadir
- yabancı
- duyulmamış
- Bilinmeyen
- benzeri görülmemiş
- olağandışı
- klişe olmayan
- alışılmamış
- Öncü
- çığır açan
Nearest Words of stereotyped
- stereotype => steriotip
- stereospondyli => stereospondyli
- stereoscopy => Stereoskopi
- stereoscopic vision => Stereoskopik görüş
- stereoscopic picture => stereoskopik resim
- stereoscopic photograph => Stereoskopik fotoğraf
- stereoscopic => stereoskopik
- stereoscope => stereoskop
- stereophony => Stereo
- stereophonic system => Stereo ses sistemi
Definitions and Meaning of stereotyped in English
stereotyped (s)
lacking spontaneity or originality or individuality
FAQs About the word stereotyped
stereotipleşmiş
lacking spontaneity or originality or individuality
klişe,sıradan,Klişe,yorgun,sıradan,sıkıcı,karton,basmakalıp,Örümcek ağı gibi,geleneksel
heyecan verici,taze,ilginç,içeren,yeni,roman,orijinal,uyarıcı,emici,canlandıran
stereotype => steriotip, stereospondyli => stereospondyli, stereoscopy => Stereoskopi, stereoscopic vision => Stereoskopik görüş, stereoscopic picture => stereoskopik resim,