Turkish Meaning of jejune
aç
Other Turkish words related to aç
- sıkıcı
- sıkıcı
- tozlu
- eski
- yavaş
- yorucu
- yorgun
- yorucu
- sinir bozucu
- kurak
- Renksiz
- donuk
- Kasvetli
- kuru
- yorucu
- ağır
- sıradan
- sinir bozucu
- bıkmış
- kurşun
- Monokrom
- monoton
- uyuşturucu
- solgun
- yaya
- ağır
- bayat
- steril
- ağır
- havasız
- evcilleştirmek
- sıkıcı
- yorucu
- ilginç olmayan
- Yorucu
- sıkıcı
- beyin uyuşturan
- aseptik
- kısır
- blabla
- boş
- rahatsız edici
- yaygın
- sıradan
- zahmetli
- zayıflatıcı
- moral bozucu
- cesaret kırıcı
- moral bozucu
- moral bozucu
- drenaj
- zahmetli
- sıkıcı
- yersel
- sinir bozucu
- yorucu
- düz
- gri
- gri
- Cansız
- sinir bozucu
- sıradan
- soluk
- bilgiç
- tatsız
- yavaş
- ağır
- yavaş
- düzyazı
- düzyazımsı
- Sırılsıklam
- cansız
- Ilık
- dramatik olmayan
- olaylı değil
- olağan
- Heyecansız
- hayal gücü olmayan
- ilham vermeyen
- ödüllendirilmeyen
- sıkıcı
- gösterişsiz
- şaşırtıcı olmayan
- tatsız
- Giyen
- Heyecansız
- haber niteliğinde değil
- emici
- komik
- şaşırtıcı
- Şaşırtıcı
- Etkileşimli
- sürükleyici
- heyecan verici
- ilgi çekici
- ilginç
- ilgi çekici
- içeren
- harika
- harika
- ilgi çekici
- sansasyonel
- Görkemli
- uyarıcı
- şaşırtıcı
- harikulade
- harika
- cazip
- şaşırtıcı
- canlandıran
- cazip
- süper
- büyüleyici
- büyüleyici
- nefes kesici
- büyüleyici
- elektrifikasyon
- büyüleyici
- canlandırıcı
- canlandırıcı
- Eğlenceli
- büyüleyici
- büyüleyici
- heyecan verici
- muhteşem
- büyüleyici
- galvanizasyon
- ilham verici
- canlandırıcı
- hareketli
- dokunaklı
- heyecan verici
- Karıştırma
- heyecan verici
- dokunaklı
- ilgi çekici
- çekici
- büyüleyici
- saptıran
- tüyler ürpertici
- büyüleyici
- kışkırtıcı
- gür
- büyüleyici
- Heyecan verici
- cezbedici
- göz açıcı
Nearest Words of jejune
Definitions and Meaning of jejune in English
jejune (s)
of insufficient quantity to meet a need
displaying or suggesting a lack of maturity
lacking interest or significance or impact
jejune (a.)
Lacking matter; empty; void of substance.
Void of interest; barren; meager; dry; as, a jejune narrative.
FAQs About the word jejune
aç
of insufficient quantity to meet a need, displaying or suggesting a lack of maturity, lacking interest or significance or impactLacking matter; empty; void of s
sıkıcı,sıkıcı,tozlu,eski,yavaş,yorucu,yorgun,yorucu,sinir bozucu,kurak
emici,komik,şaşırtıcı,Şaşırtıcı,Etkileşimli,sürükleyici,heyecan verici,ilgi çekici,ilginç,ilgi çekici
jejunal artery => aç bağırsak atardamarı, jejunal => aç karnına, jehovistic => Yehova'nın Şahitleri, jehovist => yehovacı, jehovah's witnesses => Yehova'nın Şahitleri,