Turkish Meaning of stale
bayat
Other Turkish words related to bayat
- klişe
- Klişe
- stereotipleşmiş
- yorgun
- sıradan
- sıkıcı
- karton
- klişe
- basmakalıp
- Örümcek ağı gibi
- sıradan
- geleneksel
- sıkıcı
- hack
- Hackney
- güve yenikli
- küflü
- Zorunlu
- eski
- eskimiş
- aşınmış
- eski, yıpranmış
- yorucu
- klişe
- tipik
- olağan
- yıpranmış
- kurak
- kısır
- sıradan
- konserve
- Renksiz
- Kurabiye kalıbı
- türev
- donuk
- Kasvetli
- zahmetli
- kuru
- tozlu
- düz
- ağır
- sıradan
- taklit
- bıkmış
- aç
- kurşun
- monoton
- normal
- uyuşturucu
- eski moda
- demode
- sıradan
- bilgiç
- yaya
- sığ
- Basmakalıp
- ağır
- düzyazı
- hazır
- ezbere
- rutin
- standart
- stok
- ağır
- havasız
- evcilleştirmek
- sıkıcı
- yorucu
- Denenmiş ve doğru
- dramatik olmayan
- hayal gücü olmayan
- ilhamsız
- ilginç olmayan
- orijinal olmayan
- tatsız
- Yorucu
- yorgun
- yorucu
- sıkıcı
- iki kere anlatılmış
- taze
- yeni
- roman
- orijinal
- emici
- canlandıran
- canlandırıcı
- Etkileşimli
- sürükleyici
- canlandırıcı
- heyecan verici
- ilgi çekici
- ilginç
- ilgi çekici
- canlandırıcı
- içeren
- ilgi çekici
- uyarıcı
- tuhaf
- yabancı
- Bilinmeyen
- olağandışı
- alışılmamış
- atipik
- olağanüstü
- galvanizasyon
- Öncü
- alışılmadık
- nadir
- duyulmamış
- benzeri görülmemiş
- çığır açan
- klişe olmayan
Nearest Words of stale
Definitions and Meaning of stale in English
stale (v)
urinate, of cattle and horses
stale (a)
lacking freshness, palatability, or showing deterioration from age
stale (s)
lacking originality or spontaneity; no longer new
FAQs About the word stale
bayat
urinate, of cattle and horses, lacking freshness, palatability, or showing deterioration from age, lacking originality or spontaneity; no longer new
klişe,Klişe,stereotipleşmiş,yorgun,sıradan,sıkıcı,karton,basmakalıp,Örümcek ağı gibi,sıradan
taze,yeni,roman,orijinal,emici,canlandıran,canlandırıcı,Etkileşimli,sürükleyici,canlandırıcı
stalagmite => Damlataşı, stalactite => Sarkıt, stakes => hisseler, stakeout => gözetleme, stake race => at yarışı,