Turkish Meaning of platitudinous
Basmakalıp
Other Turkish words related to Basmakalıp
- sıradan
- sıradan
- klişe
- basmakalıp
- geleneksel
- Klişe
- sığ
- klişe
- hayal gücü olmayan
- orijinal olmayan
- sıkıcı
- konserve
- karton
- Örümcek ağı gibi
- sıradan
- Kurabiye kalıbı
- türev
- Kasvetli
- hack
- Hackney
- sıradan
- taklit
- aç
- monoton
- küflü
- normal
- Zorunlu
- sıradan
- bilgiç
- ağır
- düzyazı
- hazır
- ezbere
- rutin
- eskimiş
- bayat
- standart
- stereotipleşmiş
- ağır
- sıkıcı
- aşınmış
- eski, yıpranmış
- yorgun
- yorucu
- Denenmiş ve doğru
- tipik
- dramatik olmayan
- ilhamsız
- ilginç olmayan
- olağan
- tatsız
- yıpranmış
- iki kere anlatılmış
- kurak
- kısır
- Renksiz
- donuk
- zahmetli
- kuru
- sıkıcı
- tozlu
- düz
- ağır
- bıkmış
- kurşun
- güve yenikli
- uyuşturucu
- eski
- eski moda
- demode
- yaya
- stok
- havasız
- evcilleştirmek
- yorucu
- Yorucu
- yorgun
- yorucu
- sıkıcı
- beyin uyuşturan
- heyecan verici
- taze
- ilginç
- ilgi çekici
- yeni
- roman
- orijinal
- klişe olmayan
- alışılmamış
- emici
- canlandıran
- atipik
- canlandırıcı
- Etkileşimli
- sürükleyici
- canlandırıcı
- olağanüstü
- galvanizasyon
- ilgi çekici
- canlandırıcı
- içeren
- ilgi çekici
- uyarıcı
- tuhaf
- alışılmadık
- nadir
- yabancı
- duyulmamış
- Bilinmeyen
- benzeri görülmemiş
- olağandışı
- Öncü
- çığır açan
Nearest Words of platitudinous
Definitions and Meaning of platitudinous in English
platitudinous (s)
dull and tiresome but with pretensions of significance or originality
platitudinous (a.)
Abounding in platitudes; of the nature of platitudes; uttering platitudes.
FAQs About the word platitudinous
Basmakalıp
dull and tiresome but with pretensions of significance or originalityAbounding in platitudes; of the nature of platitudes; uttering platitudes.
sıradan,sıradan,klişe,basmakalıp,geleneksel,Klişe,sığ,klişe,hayal gücü olmayan,orijinal olmayan
heyecan verici,taze,ilginç,ilgi çekici,yeni,roman,orijinal,klişe olmayan,alışılmamış,emici
platitudinize => kalıp söz, platitudinarian => sıradan, platitudinal => sığ, platitude => ezbercilik, platinum-blonde => Platin sarısı,