Turkish Meaning of slow
yavaş
Other Turkish words related to yavaş
- rahat
- Sürünerek
- sürünen
- gecikmek
- yavaş
- sürükleme
- yavaş
- geride kalan
- yorgun
- ağır
- dürtme
- yavaş
- yavaşlayan
- Yavaş
- geç
- telaşsız
- oyalanma
- Salyangoz gibi
- gezinen
- oyalanma
- kasten
- ağırbaşlı
- etkin olmayan
- atıl
- uyuşuk
- kalıcı
- tembellik yapmak
- Aylaklık etmek
- ölçülen
- yavaş
- karıştırma
- yavaşlatan
- salyangoz gibi yavaş
- Nefes nefese
- hızlı
- baş dönmesi
- hızlı
- Hızlı
- şimşek
- meteorik
- hızlı
- hızlı
- koşu
- koşan
- hız yapmak
- hızlı
- hızlı
- hızlandırılmış
- fıçılama
- cıvatalı bağlantı
- nefes kesici
- hızlı
- filosu
- uçan
- telaşlı
- istem
- hızlandırılmış
- yarış
- Hazır
- roket
- acele
- hızla hareket eden
- Kavgacı
- dönen
- hortum
- eğilme hızı
- hızla giden
- hızlandırılmış
- telaşlı
- acele
- çırpma
- kayma
- fermuar
Nearest Words of slow
Definitions and Meaning of slow in English
slow (v)
lose velocity; move more slowly
become slow or slower
cause to proceed more slowly
slow (a)
not moving quickly; taking a comparatively long time
at a slow tempo
(used of timepieces) indicating a time earlier than the correct time
slow (s)
slow to learn or understand; lacking intellectual acuity
so lacking in interest as to cause mental weariness
(of business) not active or brisk
slow (r)
without speed (`slow' is sometimes used informally for `slowly')
of timepieces
slow ()
imp. of Slee, to slay. Slew.
slow (superl.)
Moving a short space in a relatively long time; not swift; not quick in motion; not rapid; moderate; deliberate; as, a slow stream; a slow motion.
Not happening in a short time; gradual; late.
Not ready; not prompt or quick; dilatory; sluggish; as, slow of speech, and slow of tongue.
Not hasty; not precipitate; acting with deliberation; tardy; inactive.
Behind in time; indicating a time earlier than the true time; as, the clock or watch is slow.
Not advancing or improving rapidly; as, the slow growth of arts and sciences.
Heavy in wit; not alert, prompt, or spirited; wearisome; dull.
slow (adv.)
Slowly.
slow (v. t.)
To render slow; to slacken the speed of; to retard; to delay; as, to slow a steamer.
slow (v. i.)
To go slower; -- often with up; as, the train slowed up before crossing the bridge.
slow (n.)
A moth.
FAQs About the word slow
yavaş
lose velocity; move more slowly, become slow or slower, cause to proceed more slowly, not moving quickly; taking a comparatively long time, at a slow tempo, slo
rahat,Sürünerek,sürünen,gecikmek,yavaş,sürükleme,yavaş,geride kalan,yorgun,ağır
Nefes nefese,hızlı,baş dönmesi,hızlı,Hızlı,şimşek,meteorik,hızlı,hızlı,koşu
slovenry => dağınıklık, slovenness => dağınıklık, slovenly woman => Dağınık kadın, slovenly person => dağınık kişi, slovenly => dağınık,