Turkish Meaning of supreme
En yüksek
Other Turkish words related to En yüksek
- şef
- komuta eden
- en önemlisi
- yüksek
- kurşun
- önde gelen
- birincil
- müdür
- yaşlı
- üst
- başkanlık eden
- ilk
- kafa
- ana
- önde gelen
- Başbakan
- asal sayı
- sorumlu
- yükselen
- Kontrolcü
- yönetmen
- baskın
- Harika
- üst düzey
- büyük
- yönetim
- görevli
- denetlemek
- En önemli
- baskın
- hâkim olmak
- Hâkim
- hüküm süren
- egemen
- egemen
- üstün
- Denetleyici
- en üst
- en büyük
- üst
- en üst
- egemen
- üstün
Nearest Words of supreme
- suprematist => süprematist
- suprematism => Süprematizm
- supremacy => Üstünlük
- supremacist => üstünlükçü
- supremacism => üstünlükçülük
- supratrochlear vein => Supraorbital ven
- suprasegmental => Üst-parçalı
- suprarenalectomy => Böbreküstü bezlerinin alınması
- suprarenal gland => Böbreküstü bezi
- supraorbital vein => Supraorbital ven
- supreme allied commander atlantic => Müttefik Yüksek Komutanı Atlantik
- supreme allied commander europe => Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı
- supreme authority => yüce makam
- supreme being => yüce varlık
- supreme court => Yüksek Mahkeme
- supreme court of the united states => Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi
- supreme headquarters => Yüksek Karargâh
- supreme headquarters allied powers europe => Müttefik Kuvvetler Avrupa Yüksek Karargahı
- supreme truth => En yüce gerçek
- supremely => son derece
Definitions and Meaning of supreme in English
supreme (s)
final or last in your life or progress
greatest in status or authority or power
highest in excellence or achievement
greatest or maximal in degree; extreme
FAQs About the word supreme
En yüksek
final or last in your life or progress, greatest in status or authority or power, highest in excellence or achievement, greatest or maximal in degree; extreme
şef,komuta eden,en önemlisi,yüksek,kurşun,önde gelen,birincil,müdür,yaşlı,üst
yardımcı,saniye,aşağı,son,az,daha az,Alt tarafta,alçakgönüllü,ikincil,ast
suprematist => süprematist, suprematism => Süprematizm, supremacy => Üstünlük, supremacist => üstünlükçü, supremacism => üstünlükçülük,