Turkish Meaning of high-level
üst düzey
Other Turkish words related to üst düzey
- yaşlı
- üst
- en yüksek
- kardinal
- merkezi
- şef
- seçkin
- baskın
- seçkin
- ilk
- en önemlisi
- en büyük
- şanlı
- önemli
- etkili
- anahtar
- önde gelen
- ana
- büyük
- usta
- dikkate değer
- Olağanüstü
- iptal eden
- baskın
- Başbakan
- prestijli
- birincil
- müdür
- önceki
- En yüksek
- Kemer
- büyük
- Sermaye
- kutlandı
- ünlü
- ünlü
- Harika
- harika
- eşsiz
- eşsiz
- güçlü
- önemli
- asil
- dikkat çekici
- bir numara
- kibirli
- En önemli
- önde gelen
- ilkel
- Ünlü
- Sinyal
- önemli
- egemen
- yıldız
- yıldızsal
- üstün
- eşsiz
- eşsiz
- eşsiz
- eşsiz
- Numara 1
- bir numara
- ezici
- egemen
Nearest Words of high-level
- high-level formatting => Yüksek düzey biçimlendirme
- high-level language => Yüksek seviye programlama dili
- high-level radioactive waste => Yüksek düzeyli radyoaktif atık
- highlife => highlife
- highlight => Vurgulamak
- highlighter => vurgulayıcı
- highlighting => vurgulayarak
- high-low => Yüksek-alçak
- high-low-jack => High-Low-Jack
- highly => çok
Definitions and Meaning of high-level in English
high-level (s)
at an elevated level in rank or importance
occurring at or from a relative high altitude
FAQs About the word high-level
üst düzey
at an elevated level in rank or importance, occurring at or from a relative high altitude
yaşlı,üst,en yüksek,kardinal,merkezi,şef,seçkin,baskın,seçkin,ilk
önemsiz,küçük,ihmal edilebilir,ikincil,hafif,ast,önemsiz,önemsiz,teminat,Önemsiz
highlands of scotland => İskoç Dağlık Bölgesi, highlands => yaylalar, highlandry => çeviri yok, highlander => yüksek arazili kişi, highland scot => Yayla İskoçu,