Turkish Meaning of leading
önde gelen
Other Turkish words related to önde gelen
- büyük
- baskın
- ilk
- en önemlisi
- en büyük
- ana
- baskın
- birincil
- en yüksek
- Sermaye
- kardinal
- merkezi
- şef
- seçkin
- harika
- anahtar
- büyük
- usta
- bir numara
- kibirli
- iptal eden
- En önemli
- önde gelen
- Başbakan
- müdür
- önceki
- egemen
- En yüksek
- üst
- Kemer
- kutlandı
- seçkin
- ünlü
- ünlü
- Harika
- üst düzey
- şanlı
- önemli
- eşsiz
- etkili
- eşsiz
- güçlü
- önemli
- asil
- dikkate değer
- dikkat çekici
- Olağanüstü
- prestijli
- ilkel
- Ünlü
- yaşlı
- Sinyal
- önemli
- yıldız
- yıldızsal
- üstün
- eşsiz
- eşsiz
- eşsiz
- eşsiz
- Numara 1
- bir numara
- ezici
- egemen
Nearest Words of leading
Definitions and Meaning of leading in English
leading (n)
thin strip of metal used to separate lines of type in printing
the activity of leading
leading (s)
indicating the most important performer or role
greatest in importance or degree or significance or achievement
having the leading position or higher score in a contest
leading (a)
going or proceeding or going in advance; showing the way
leading (p. pr. & vb. n.)
of Lead
of Lead
leading (a.)
Guiding; directing; controlling; foremost; as, a leading motive; a leading man; a leading example.
leading (n.)
The act of guiding, directing, governing, or enticing; guidance.
Suggestion; hint; example.
FAQs About the word leading
önde gelen
thin strip of metal used to separate lines of type in printing, the activity of leading, indicating the most important performer or role, greatest in importance
büyük,baskın,ilk,en önemlisi,en büyük,ana,baskın,birincil,en yüksek,Sermaye
son,en az,küçük,önemsiz,ihmal edilebilir,ikincil,hafif,ast,önemsiz,önemsiz
lead-in => Giriş, leadhillite => leadhillit, lead-free => kurşunsuz, leadership => Liderlik, leaders => liderler,