Turkish Meaning of enjoyable
keyifli
Other Turkish words related to keyifli
- leziz
- neşeli
- iyi
- güzel
- hoş
- Hoş
- hoş
- tatmin edici
- tatlı
- hoş
- komik
- cazip
- kutsanmış
- kutsanmış
- büyüleyici
- rahat
- rahatlatıcı
- sevimli
- istenen
- düşsel
- Eğlenceli
- büyüleyici
- mutlu
- minnettar
- tatmin edici
- mutlu
- semavi
- neşeli
- lezzetli
- lezzetli
- güzel
- lezzetli
- sakinleştirici
- lezzetli
- cazip
- Hoş geldiniz
- Sevimli
- cazip
- sevimli
- mutluluk verici
- sakinleştirici
- neşeli
- neşeli
- aşkım
- leziz
- saptıran
- tatlı
- coşkulu
- büyüleyici
- öforik
- heyecan verici
- dahi
- memnun
- iyi
- iyi huylu
- lütufkar
- misafirperver
- cazip
- neşeli
- lütfen
- sempatik
- mest
- eğlence
- lezzetli
- tuzlu
- iğrenç
- sıkıcı
- Hoş olmayan
- iğrenç
- sıkıcı
- korkunç
- cehennem gibi
- korkunç
- iğrenç
- saldırgan
- iğrenç
- itici
- sıkıcı
- tatsız
- tatsız
- Hoş karşılanmayan
- iğrenç
- kötüleştiren
- sinir bozucu
- safravi
- sıradan
- acınası
- bunaltıcı
- moral bozucu
- kasvetli
- hoş olmayan
- tatmin edici olmayan
- üzüntülü
- Kasvetli
- sinir bozucu
- düz
- kasvetli
- korkunç
- yürek burkan
- düşmanca
- tatsız
- sinir bozucu
- sinir bozucu
- neşesiz
- üzücü
- kederli
- kederli
- tatsız
- Üzücü
- böcek kovucu
- kovucu
- iğrenç
- üzgün
- üzgün
- bayat
- trajik
- trajik
- mutsuz
- itici
- can sıkıcı
- aşağılık
- iğrenç
- acı veren
- rahatsız edici
- kederli
- Öfkelendiren
- yasak
- yürek parçalayıcı
- öfkelendirici
- korkutucu
- ağlamaklı
- deli
- rahatsız edici
- üzücü
- can sıkıcı
- iğrenç
Nearest Words of enjoyable
Definitions and Meaning of enjoyable in English
enjoyable (s)
affording satisfaction or pleasure
enjoyable (a.)
Capable of being enjoyed or of giving joy; yielding enjoyment.
FAQs About the word enjoyable
keyifli
affording satisfaction or pleasureCapable of being enjoyed or of giving joy; yielding enjoyment.
leziz,neşeli,iyi,güzel,hoş,Hoş,hoş,tatmin edici,tatlı,hoş
iğrenç,sıkıcı,Hoş olmayan,iğrenç,sıkıcı,korkunç,cehennem gibi,korkunç,iğrenç,saldırgan
enjoy => keyfine varmak, enjoinment => ihtiyati tedbir, enjoining => Emreden, enjoiner => yasaklama kararını veren, enjoined => emredildi,