Turkish Meaning of sad
üzgün
Other Turkish words related to üzgün
- kötü
- depresif
- kırık kalp
- melankoli
- üzgün
- özür dilerim
- mutsuz
- üzgün
- endişeli
- mavi
- kırık kalp
- çökmüş
- üzgün
- bunaltıcı
- bezgin
- hayal kırıklığına uğramış
- teselli edilemez
- kederli
- sıkıntılı
- üzüntülü
- aşağı
- kederli
- karamsar
- sarkık
- ıssız
- kasvetli
- kasvetli
- bitkin
- yüreği yanık
- ağır yürekli
- umutsuz
- teselli edilemez
- neşesiz
- melankolik
- kederli
- üzgün
- İntihar
- rahatsız
- huzursuz
- üzgün
- acınacak
- mağdur
- eziyetli
- Kederli
- kasvetli
- üzgün
- Kederli
- acıtıcı
- karanlık
- ıssız
- umutsuz
- moralsizleşmiş
- kasvetli
- moralsiz
- kederli
- Kederli
- kasvetli
- Kasvetli
- kasvetli
- cenaze
- gri
- gri
- Yas tutan
- ağlamaklı
- Düşük
- moralsiz
- kederli
- hastalıklı
- keyifsiz
- yakarıcı
- Pişman
- pişmanlık duyan
- kasvetli
- kasvetli
- somurtkan
- batık
- gözyaşlı
- huzursuz
- ağlayan
- ağlayan
- Kalp ağrısı
- mutluluk verici
- yüzen
- Yükseltilmiş
- neşeli
- neşeli
- Memnun
- coşkulu
- öforik
- heyecanlı
- taşkın
- coşkulu
- memnun
- neşeli
- mutlu
- ümitli
- neşeli
- sevecen
- neşeli
- neşeli
- sevinçli
- neşeli
- iyimser
- mest
- güneşli
- iyimser
- neşeli
- neşeli
- içerik
- sevinçli
- cesaretlendirildi
- Enerjik
- hayran
- heyecanlı
- memnun
- sevinçli
- şakacı
- şakacı
- neşeli
- gülen
- canlı
- neşeli
- çok mutlu
- memnun
- coşkulu
- pembe** (ˈpembɛ)
- iyimser
- memnun
- gülümseyen
- şen
- heyecanlı
- Hayati
- Canlı
- coşkulu
- anime edilmiş
- gülümseyen
- neşeli
- nimet
- sekme
- kaygısız
- dikkatsiz
- süvari
- rahat
- Büyülenmis, mest
- oyuncu
- minnettar
- sırıtan.
- kaygısız
- neşeli
- kaygısız
- Hafif
- neşeli
- neşeli
- Canlı
- esnek
- Kayıtsız
- hızlı
- cesaretlendirilmiş
Nearest Words of sad
Definitions and Meaning of sad in English
sad (a)
experiencing or showing sorrow or unhappiness
sad (s)
of things that make you feel sad
bad; unfortunate
sad (supperl.)
Sated; satisfied; weary; tired.
Heavy; weighty; ponderous; close; hard.
Dull; grave; dark; somber; -- said of colors.
Serious; grave; sober; steadfast; not light or frivolous.
Affected with grief or unhappiness; cast down with affliction; downcast; gloomy; mournful.
Afflictive; calamitous; causing sorrow; as, a sad accident; a sad misfortune.
Hence, bad; naughty; troublesome; wicked.
sad (v. t.)
To make sorrowful; to sadden.
FAQs About the word sad
üzgün
experiencing or showing sorrow or unhappiness, of things that make you feel sad, bad; unfortunateSated; satisfied; weary; tired., Heavy; weighty; ponderous; clo
kötü,depresif,kırık kalp,melankoli,üzgün,özür dilerim,mutsuz,üzgün,endişeli,mavi
mutluluk verici,yüzen,Yükseltilmiş,neşeli,neşeli,Memnun,coşkulu,öforik,heyecanlı,taşkın
sacs => çantalar, sacrovertebral => Sakrovertebral, sacrosciatic => Sakroiliyak, sacrosanct => kutsal, sacro- => sakro-,