Turkish Meaning of circumjacent
çevreleyen
Other Turkish words related to çevreleyen
- Ekli
- sınırlandırma
- bağlı
- Kucaklayan
- kuşatma
- ekleyerek
- ekli
- katıldı
- marjinal
- çevresel
- çevresindeki
- bağlayıcı
- bitişik
- bitişik
- bitişik
- ortam
- yaklaşık
- En yakın
- iletişim
- Bağışık
- Eskrim
- anlık
- bağlantılı
- yakın
- yakınında
- en yakın
- komşu
- yanı başında
- gece
- kenar
- teğet
- teğetsel
- birleşik
- birbirine bağlanan
- sınırı olan
- yakın
- bitişik
- kapsayıcı
- Kanatlardan
- saçak
- katılım
- yan yana getirilmiş
- süpürgelik
- dokunaklı
- sınırlandırmak
- Ayrı
- ayrı
- bağlantısı kopmuş
- uzak
- uzak
- en uzak
- tecrit etmek
- izole
- Bağlı olmayan
- uzak
- ayrı
- bekar
- bağlı olmayan
- bağlı değil
- bitişik olmayan
- uzakta
- süreksiz
- bölünmüş
- uzak
- uzak
- Sürekli olmayan
- dallanmış
- kaldırıldı
- Çözümlenmiş
- koparılmış
- bağımsız
- Bağlantısız
- bağımsız
- kopmuş
- ayrışmış
- Bölünmüş
- Boşanmış
- ayrıldı
- bölünme
- bağlantısı kesik
- boyunduruktan kurtulmuş
- kırık
- parçalanmış
Nearest Words of circumjacent
- circumjovial => circumjovial
- circumlittoral => Sahil şeridi
- circumlocution => Dolaylı anlatım
- circumlocutional => dolambaçlı
- circumlocutious => dolambaçlı
- circumlocutory => dolambaçlı
- circummeridian => coğrafi yarım dairesel
- circummure => çevirmek
- circumnavigable => Dünya turu yapılabilecek
- circumnavigate => dünya turu yapmak
Definitions and Meaning of circumjacent in English
circumjacent (a.)
Lying round; bordering on every side.
FAQs About the word circumjacent
çevreleyen
Lying round; bordering on every side.
Ekli,sınırlandırma,bağlı,Kucaklayan,kuşatma,ekleyerek,ekli,katıldı,marjinal,çevresel
Ayrı,ayrı,bağlantısı kopmuş,uzak,uzak,en uzak,tecrit etmek,izole,Bağlı olmayan,uzak
circumjacence => çevre, circumgyre => circumgyre, circumgyratory => dairesel, circumgyration => Dönme, circumgyrate => dönmek,