Turkish Meaning of take in
almak
Other Turkish words related to almak
- aldatmak
- giymek
- hile
- kandırmak
- blöf
- Mandıra fildi
- yakmak
- yakalamak
- hile
- dolandırıcılık
- aldatmak
- aldatmak
- kandırmak
- hata
- Jambon
- Martı
- var
- sahtekarlık
- Kandırmak
- saçmalık
- hokkabazlık yapmak
- Çocuk
- saptırmak
- Yanlış bilgi vermek
- Yanlış yönlendirme
- giymek
- kar
- taklit
- sokma
- Uzun sürmek
- içeri çekmek
- alay etmek
- bir numara yapmak
- feint
- biriyle dalga geçmek
- Kandırmak
- kandırmak
- Kanaması
- Keski
- dolandırmak
- kandırmak
- yün
- kandırmak
- karmaşa
- para cezası
- kale
- deri
- snooker
- sıkmak
- sopa
- dolandırıcılık
- Birini bahçede dolaştırmak
- birini yanıltmak
- Dolandırmak
Nearest Words of take in
- take in charge => Sorumluluk almak
- take in vain => boş yere almak
- take in water => Su almak.
- take into account => göz önüne almak
- take issue => itiraz etmek
- take it easy => Rahatla
- take it on the chin => Kabul etmek
- take kindly to => hoşgörüyle karşılamak
- take leave => izin almak
- take lying down => razı olmak
Definitions and Meaning of take in in English
take in (v)
provide with shelter
fool or hoax
suck or take up or in
visit for entertainment
call for and obtain payment of
see or watch
express willingness to have in one's home or environs
fold up
take up mentally
earn on some commercial or business transaction; earn as salary or wages
hear, usually without the knowledge of the speakers
accept
take in, also metaphorically
take up as if with a sponge
serve oneself to, or consume regularly
take into one's family
make (clothes) smaller
take in (n)
the act of taking in as by fooling or cheating or swindling someone
take in (n.)
Imposition; fraud.
FAQs About the word take in
almak
provide with shelter, fool or hoax, suck or take up or in, visit for entertainment, call for and obtain payment of, see or watch, express willingness to have in
aldatmak,giymek,hile,kandırmak,blöf,Mandıra fildi,yakmak,yakalamak,hile,dolandırıcılık
açıklamak,teşhir etmek,açığa çıkarmak,ortaya çıkmak,söylemek,ortaya çıkarmak,Ortaya çıkarmak,ifşa etmek,açıklamak,ifşa etmek
take home => Eve götürmek, take hold of => yakalamak, take hold => yakalamak, take heed => Dikkat et, take heart => cesaret almak,