Turkish Meaning of deceive
aldatmak
Other Turkish words related to aldatmak
- Yanlış yönlendirme
- hile
- kandırmak
- kandırmak
- blöf
- yakmak
- yakalamak
- hile
- dolandırıcılık
- aldatmak
- aldatmak
- kandırmak
- Martı
- var
- giymek
- sahtekarlık
- Kandırmak
- saçmalık
- hokkabazlık yapmak
- Çocuk
- saptırmak
- Yanlış bilgi vermek
- taklit
- sokma
- içeri çekmek
- almak
- alay etmek
- Kanaması
- Mandıra fildi
- Keski
- dolandırmak
- kandırmak
- okre
- yün
- hata
- Jambon
- kandırmak
- karmaşa
- para cezası
- giymek
- kale
- deri
- snooker
- kar
- sıkmak
- sopa
- Uzun sürmek
- dolandırıcılık
- bir numara yapmak
- feint
- Birini bahçede dolaştırmak
- birini yanıltmak
- biriyle dalga geçmek
- Kandırmak
- Dolandırmak
Nearest Words of deceive
Definitions and Meaning of deceive in English
deceive (v)
be false to; be dishonest with
cause someone to believe an untruth
deceive (v. t.)
To lead into error; to cause to believe what is false, or disbelieve what is true; to impose upon; to mislead; to cheat; to disappoint; to delude; to insnare.
To beguile; to amuse, so as to divert the attention; to while away; to take away as if by deception.
To deprive by fraud or stealth; to defraud.
FAQs About the word deceive
aldatmak
be false to; be dishonest with, cause someone to believe an untruthTo lead into error; to cause to believe what is false, or disbelieve what is true; to impose
Yanlış yönlendirme,hile,kandırmak,kandırmak,blöf,yakmak,yakalamak,hile,dolandırıcılık,aldatmak
açıklamak,teşhir etmek,açığa çıkarmak,ortaya çıkmak,söylemek,ortaya çıkarmak,Ortaya çıkarmak,ifşa etmek,ifşa etmek,hayal kırıklığına uğratmak
deceivably => aldatıcı, deceivableness => aldatma, deceivable => hileli, deceitless => dürüst, deceitfulness => hilekarlık,