Turkish Meaning of prescriptive
zorunlu
Other Turkish words related to zorunlu
- Çağdaş
- mevcut
- modern
- modernleşmiş
- yeni
- geleneksel olmayan
- güncel
- geleneksel olmayan
- geleneksel olmayan
- Güncel
- yeni çağ
- güncellenmiş
- fütüristik
- Yüksek teknoloji
- sıcak
- en son
- modernistik
- yeni
- orijinal
- ilerici
- kızgın
- devrimci
- İleri teknoloji
- son model
- ortodoks olmayan
- benzeri görülmemiş
- olağandışı
- alışılmadık
- Yüksek teknoloji
- Mod
- nonkonformist
- Uzay çağı
- yeni
- heterodoks
- süper modern
Nearest Words of prescriptive
- prescriptive grammar => Preskriptif gramer
- prescriptive linguistics => Öğretici dilbilim
- prescriptivism => Preskriptivizm
- preseason => Sezon öncesi
- presence => varlık
- presence chamber => Hazır bulunuş odası
- presence of mind => Zihin açıklığı
- presenile dementia => Presenil demans
- present => mevcut
- present moment => şu an
Definitions and Meaning of prescriptive in English
prescriptive (a)
pertaining to giving directives or rules
FAQs About the word prescriptive
zorunlu
pertaining to giving directives or rules
geleneksel,geleneksel,geleneksel,orijinal,klasik,yaygın,tarihi,tarihi,eski,olağan
Çağdaş,mevcut,modern,modernleşmiş,yeni,geleneksel olmayan,güncel,geleneksel olmayan,geleneksel olmayan,Güncel
prescription medicine => Reçeteli ilaç, prescription drug => Reçeteli ilaç, prescription => reçete, prescript => reçete, prescribed => reçeteli,