Turkish Meaning of particles
parçacıklar
Other Turkish words related to parçacıklar
- küçük
- bitler
- parıldar
- ipuçları
- lekeler
- sıçramalar
- serpmeler
- dokunur
- izler
- tahıllar
- parçalar
- Yer fıstığı
- tereddüt
- Gölgeler
- noktalar
- atomlar
- ısırıklar
- kırıntı
- dabs
- tireler
- dram
- damlalar
- damlalar
- benekler
- parçalar
- Granül
- avuç
- Minimumlar
- akarlar
- Moleküller
- _
- ons
- fiske
- ışınlar
- gölgeler
- parçalar
- Kırıntılar
- tokatlar
- kokular
- kırıntı
- kırıntı
- kırıntılar
- şüpheler
- kıvılcımlar
- sıçramalar
- suşlar
- çizgiler
- şüpheler
- aslar
- cips
- minimum
- Artıklar
- kıymıklar
- kupür
- doz
- noktalar
- bir damla denizde
- pul
- Sinek pisliği
- avuç dolusu
- ötüşler
- yotalar
- noktalar
- damla
- Mütevazı miktarlar
- lokmalar
- toz zerreleri
- Atıştırmalıklar
- Ayakkabı tokası
- Eşleşmeler
- yamalar
- porsiyon
- saçılmalar
- kıvılcımlar
- bölümler
- benzerlikler
- parçalar
- talaş
- titreme
- biraz
- smattering
- kırıntılar
- anlık görüntüler
- heceler
- tatlar
- başlık
- izler
- Pentekost
- Variller
- sürüyle
- yığınlar
- yükler
- çok
- Kitleler
- basur
- miktarlar
- sallar
- yığınlar
- dolgular
- bolluk
- Kovalar
- demet
- buşel
- fırsatlar
- karmaşa
- dağlar
- ciltler
- kırbaçlama
- çok
- bir sürü
- bolluk
- yığınla
- yükler
- parçalar
- fazlalıklar
- avuçlar
- bir sürü
- topaklar
- tonla
- gagal
- tencere
- bolluğu
- rimler
- levhalar
- fazlalar
- servet
- yakışıklılar
- fazla
- bonanzalar
- Utanç verici şeyler
- aşırılıklar
- fazla
- Taşar
- aşırı öldürmeler
- arz fazlası
- bolluğu
- lüzumsuz şeyler
- fazla yemek yemeler
Nearest Words of particles
Definitions and Meaning of particles in English
particles
the smallest possible portion, a minute quantity or fragment, a small eucharistic wafer distributed to a Roman Catholic layman at Communion, one of the very small parts of matter (as a molecule, atom, or electron), a clause or article of a composition or document, one of the minute subdivisions of matter (as an atom or molecule), a very small quantity or piece, any of the basic units of matter and energy (such as a molecule, atom, proton, electron, or photon), a relatively small or the smallest discrete portion or amount of something, elementary particle, a unit of speech expressing some general aspect of meaning or some connective or limiting relation and including the articles, most prepositions and conjunctions, and some interjections and adverbs
FAQs About the word particles
parçacıklar
the smallest possible portion, a minute quantity or fragment, a small eucharistic wafer distributed to a Roman Catholic layman at Communion, one of the very sma
küçük,bitler,parıldar,ipuçları,lekeler,sıçramalar,serpmeler,dokunur,izler,tahıllar
Variller,sürüyle,yığınlar,yükler,çok,Kitleler,basur,miktarlar,sallar,yığınlar
participates => katılır, partialities => tarafgirlik, parted (with) => ile ayrılmış (ile), partaking (of) => katılan (şeyin), partakes => katılır,