Turkish Meaning of bits
bitler
Other Turkish words related to bitler
- tahıllar
- lokma
- Artıklar
- atomlar
- kırıntı
- benekler
- parçalar
- Moleküller
- parçacıklar
- yamalar
- Kırıntılar
- parçacıklar
- lekeler
- parçalar
- tereddüt
- parçalar
- ısırıklar
- tireler
- damlalar
- damlalar
- Sinek pisliği
- kesirler
- Granül
- lokmalar
- toz zerreleri
- Atıştırmalıklar
- Ayakkabı tokası
- Tavuk göğsü parçaları
- porsiyon
- bölümler
- parçalar
- parçalar
- Turşu
- titbits
- başlık
- izler
- fısıltılar
- aslar
- cips
- paramparça
- kıymıklar
- noktalar
- kupür
- dabs
- damlalar
- pul
- Haets
- yarım peni
- Halfpennies
- yotalar
- noktalar
- Kenning
- damla
- akarlar
- Mütevazı miktarlar
- kabuklu yemişler
- ons
- Eşleşmeler
- fiske
- talaş
- titreme
- bilgisi az
- kırıntı
- kırıntı
- kırıntılar
- kırıntılar
- suşlar
- çizgiler
- şüpheler
- tatlar
- dokunur
- Pentekost
Nearest Words of bits
- biting the dust => Toprağı ısırmak
- biting (on) => ısırma (üzerine)
- biting (at) => ısıran (beißend)
- bite-sized => lokma büyüklüğünde
- bite-size => bir lokmalık
- bites the dust => toza ısırmak
- bites => ısırıklar
- bite the dust => Toprağı ısırmak
- bite (on) => ısırık (üzerine)
- bite (at) => ısırık (üzerinde)
Definitions and Meaning of bits in English
bits
something bitten or held with the teeth, the usually steel part of a bridle inserted in the mouth of a horse, a small quantity of food, something that curbs or restrains, the rimmed mouth end on the stem of a pipe or cigar holder, a small piece or quantity of some material thing, the part of a key that enters the lock and acts on the bolt and tumblers (see tumbler sense 3a), to put part of a bridle in the mouth of (a horse), a replaceable part of a compound tool that actually performs the function (such as drilling or boring) for which the whole tool is designed, a unit of value equal to ¹/₈ of a U.S. dollar (12 ¹/₂ cents), to control as if with a bit, the biting or cutting edge or part of a tool, to form a bit (see bit entry 1 sense 4) on (a key), a small delicacy, the jaws (see jaw entry 1 sense 2a) of tongs or pincers, a coin of a specified small denomination
FAQs About the word bits
bitler
something bitten or held with the teeth, the usually steel part of a bridle inserted in the mouth of a horse, a small quantity of food, something that curbs or
tahıllar,lokma,Artıklar,atomlar,kırıntı,benekler,parçalar,Moleküller,parçacıklar,yamalar
yükler,miktarlar,parçalar,topaklar,levhalar,Variller,sürüyle,yığınlar,yakışıklılar,Kitleler
biting the dust => Toprağı ısırmak, biting (on) => ısırma (üzerine), biting (at) => ısıran (beißend), bite-sized => lokma büyüklüğünde, bite-size => bir lokmalık,