Turkish Meaning of encumbering
külfetli
Other Turkish words related to külfetli
- utanç verici
- engelleyici
- engelleyen
- engelleyen
- engelleyen
- engelleme
- tıkanıklık
- kısıtlayıcı
- geciktirme
- bozucu
- Kelepçe
- sakatlık
- Topallama
- inhibe edici
- kısıtlayıcı
- zincirlenmiş
- engelleyen
- kısıtlayıcı
- Kısıtlama
- bağlama
- bağlama
- kramplar
- kelepçeleme
- tutmak
- karışmak (ile)
- engelleyen
- bağlama
- ilgi çekici
- şaşırtıcı
- direnme
- barikat kurmak
- bağlayıcı
- Abluka
- zincirleme
- kontrol
- boğulma
- kısıtlayıcı
- bordür
- raydan çıkaran
- engelleme
- sinir bozucu
- tökezleyen
- tasma
- kelepçeleyen
- saplanmış
- ağızlık
- Reining
- baskıcı
- muhafaza eden
- Yavaşlatan
- Kısa devre
- boğucu
- boğucu
- şaşırtıcı
- boğucu
- internet paylaşımı
- bataklığa saplanma
- frenleme
- Birinin tarzını kısıtlamak
- zor zaman geçirme
- domuz bağlama
- tutma
- yol kapatma
- sabote ederek
- bastıran
- bağlama
Nearest Words of encumbering
Definitions and Meaning of encumbering in English
encumbering (p. pr. & vb. n.)
of Encumber
FAQs About the word encumbering
külfetli
of Encumber
utanç verici,engelleyici,engelleyen,engelleyen,engelleyen,engelleme,tıkanıklık,kısıtlayıcı,geciktirme,bozucu
yardım etme,asistan,temizleme,kolaylaştırıcı,özgürleştirici,yardım eden,açılış,cesaretlendiren,kurtarıcı,gevşeme
encumbered => Yükümlülüğü olan, encumber => Yüklemek, enculturation => Kültürel öğrenme, encryption => Şifreleme, encrypt => Şifreleme,