Turkish Meaning of dragged one's feet
Ayak sürmek
Other Turkish words related to Ayak sürmek
- gecikmiş
- sürüklemek
- oyalandı
- oyalanmak
- gecikmiş
- aylaklık etti
- Motorlu bisiklet
- çalınan
- sürünerek
- süründü
- kandırılmış
- tereddüt etti
- geride kalmış
- Geride kaldı
- Asılı (etrafta veya dışarıda)
- Sıkışma
- aylaklık etti
- oyalandı
- işaretlenmiş zaman
- durmuş
- Acele etmedi
- Gezinmek
- oyalanmak
- boşta
- yavaşça yaklaştı
- aylak aylak dolaşmak
- sallanıyordu
- Rahatladı
- dürttü
- gezinti yaptı
- karıştırılmış
- gecikti
- dalga geçmek
- yavaşlamış
- oynadı
- kandırılmış
- takılmak (veya dışarı çıkmak)
- Pislik
- Dallandı
- oyalandı
- Kurcalıyordu (etrafta)
- kararsız
- yavaş (aşağı veya yukarı)
- kademeli
- yürüdü
- namlu
- fıçı
- cıvatalı
- fırladı
- tire
- uçtu
- hızlandırılmış
- telaşlı
- Dalıp
- yarıştı
- koşmak
- yırtılmış
- Roket gibi yükseliş
- koşmak
- acele
- Çırpılmış yumurta
- ovdu
- yırtılmış
- döndü
- çırpılmış
- uğuldadı
- Kurs
- koşarak gitmek (bir şey yapmak için)
- kaydı
- telaşlandı
- hızlandı
- hızlandırılmış
- fermuarlı
- hızlandırılmış
- bowling
- kariyer
- yakalandı
- dörtnala
- Kambur
- acele etti
- koştu
- hızlandırılmış
- koşmak
- dörtnala koştu
- esinti
- (hızlandı)
- hızlandırılmış (yukarı doğru)
- koştu
- izdiham
- geride bıraktı
- geride bıraktı
- geçmek
- geride kalmış
Nearest Words of dragged one's feet
Definitions and Meaning of dragged one's feet in English
dragged one's feet
a draw on a pipe, cigarette, or cigar, something that is dragged, pulled, or drawn along or over a surface, a device for dragging under water to detect or obtain objects, conveyance, the condition of having or seeming to have such motion, a slowing due to friction, harrow, the slowing force acting on a body (such as an airplane) moving through a fluid (such as air) parallel and opposite to the direction of motion, street, road, burden, encumbrance, one that is boring or gets in the way of enjoyment, influence securing special favor, the act or an instance of dragging or drawing, a drawing along or over a surface with effort or pressure, something (such as slowness of movement or sagging) caused by or as if by dragging, friction (see friction sense 1b) between engine parts, entertainment in which performers caricature or challenge gender stereotypes (as by dressing in clothing that is stereotypical of another gender, by using exaggeratedly gendered mannerisms, or by combining elements of stereotypically male and female dress) and often wear elaborate or outrageous costumes, a clog (see clog entry 1 sense 1a) fastened to a trap to prevent the escape of a trapped animal, motion effected with slowness or difficulty, something that slows or impedes motion, action, or advancement, a draft (see draft entry 1 sense 2b) of liquid, something used to drag (see drag entry 2) with, a sledge (see sledge entry 3 sense 2) for conveying heavy bodies, an object drawn over the ground to leave a scented trail
FAQs About the word dragged one's feet
Ayak sürmek
a draw on a pipe, cigarette, or cigar, something that is dragged, pulled, or drawn along or over a surface, a device for dragging under water to detect or obtai
gecikmiş,sürüklemek,oyalandı,oyalanmak,gecikmiş,aylaklık etti,Motorlu bisiklet,çalınan,sürünerek,süründü
namlu,fıçı,cıvatalı,fırladı,tire,uçtu,hızlandırılmış,telaşlı,Dalıp,yarıştı
dragged (out) => sürüklendi (dışarıya), drag (out) => (dışarı sürüklemek, drafts => taslaklar, draftees => askere alınanlar, doxie => dachs,