Turkish Meaning of counteracting
karşı çıkan
Other Turkish words related to karşı çıkan
- karşı
- Çelişkili
- ters
- karşıt
- dayanıklı
- direnen
- kasıtlı
- Rekabetçi
- karşılama
- ters
- iğrenme
- inatçı
- inatçı
- meydan okuyan
- inatçı
- tereddütlü
- uyumsuz
- asi
- inatçı
- tiksindirici
- Gürültülü
- karşıt
- asi
- asi
- inatçı
- aykırı
- yangına dayanıklı
- amansız
- isteksiz
- Yönetilemez
- asi
- elverişsiz
- isteksiz
- asi
- kasıtlı
- sayaç
- dezavantajlı
- isteksiz
- sert
- düşmanca
- katı
- düşmanca
- olumsuz
- zararlı
- kıç
- bükülemeyen
- olumsuz
- sarsılmaz
- dostça olmayan
- acımasız
- duygusuz
Nearest Words of counteracting
- counteracted => karşı konuldu
- counteraccusation => karşı suçlama
- countenancing => desteklemek
- countenances => yüzler
- countenanced => müsamaha gösterdi
- counted (up to) => sayıldı (kadar)
- counted (out) => sayıldı (dışarı)
- counted (on or upon) => sayılmış (veya üzerine)
- counted => sayılmış
- count (up to) => say (kadar)
- counteraggression => karşı saldırı
- counterassault => karşı taarruz
- counterattacker => Karşı saldırgan
- counterbalancing => dengeleme
- counterblockade => karşı abluka
- counterblows => karşı darbeler
- counter-blows => karşı darbeler
- counterclaims => karşı dava
- counterconspiracies => karşı komplo teorileri
- counter-conspiracies => karşı komplo teorileri
Definitions and Meaning of counteracting in English
counteracting
to make ineffective or restrain or neutralize the usually ill effects of by means of an opposite force, action, or influence, to make ineffective or restrain or neutralize the usually ill effects of by an opposite force, to lessen the force, action, or influence of
FAQs About the word counteracting
karşı çıkan
to make ineffective or restrain or neutralize the usually ill effects of by means of an opposite force, action, or influence, to make ineffective or restrain or
karşı,Çelişkili,ters,karşıt,dayanıklı,direnen,kasıtlı,Rekabetçi,karşılama,ters
avantajlı,iyi huylu,sevimli,olumlu,pozitif,hoşgörülü,anlama,dirençsiz,uyumlu,Sevimli
counteracted => karşı konuldu, counteraccusation => karşı suçlama, countenancing => desteklemek, countenances => yüzler, countenanced => müsamaha gösterdi,