Turkish Meaning of clocking
zamanlama
Other Turkish words related to zamanlama
- gürültü
- alkışlama
- kırpıntılar
- çatlak
- vuruş
- vurma
- dövme
- çarpan
- tokat
- tokatlamak
- çarpıcı
- delme
- kaydırma
- saldırı
- Vuruş
- dayak
- kemer
- sallanan
- boks
- çarpışma
- Doğrama
- Etki
- Flicking
- çekiçleme
- jabbing
- tekme
- çivileme
- yapıştırma
- dürtme
- iterek
- rap
- İtme
- Slugging
- ceza
- bıçaklama
- okşama
- Etiketleme
- vurma
- atan
- darbe
- gürültülü
- dayak
- dayak
- vurarak
- patlama
- dayak
- çalışmak
- çorap
- swatting
- zapping
- beyin
- sarsıntı
- tıkama
- bayrak
- toslama
- Rattan
- Gece kulübü
- güverte
- Dayak
- damping
- devirme
- kırbaçlama
- zemin
- Izdiham
- bağcıklar
- kırbaçlama
- tesviye
- tesviye
- ezmek
- saldırı
- sağanak
- biber
- dürtme
- zayıflatan
- çizikler
- kesik
- değiştirme
- dayak
- Balina avı
- kırbaçlama
- bowling (aşağı veya üzerinden)
- yorgun
- Çırpma
- sopa
- dayak atma
- Kelepçe
- savrulan
- birini asmak
- Diz çökme
- yere vurmak
- şiddetli eleştiri
- dövüş
- dayak
- dövmek
- dövme
- kaba yonma
- Kürek çekme
- Çekiç
- mızrak
- damgalama
- ani yumruk
Nearest Words of clocking
Definitions and Meaning of clocking in English
clocking (n)
the time taken to traverse a measured course
FAQs About the word clocking
zamanlama
the time taken to traverse a measured course
gürültü,alkışlama,kırpıntılar,çatlak,vuruş,vurma,dövme,çarpan,tokat,tokatlamak
No antonyms found.
clock watcher => saat izleyici, clock up => Ulaşmak, clock tower => Saat kulesi, clock time => Saat zamanı, clock radio => Çalar saatli radyo,