Turkish Meaning of bringing about
getiren
Other Turkish words related to getiren
- getiren
- neden olan
- yapma
- üreten
- Teşvik edici
- Oluşturarak
- çizim
- yol açan
- üreten
- yol açan
- yumurtlama
- çevirme (için)
- üreme
- etkili
- teşvik eden
- çağıran
- imalat
- çalışma
- teslim
- getiren
- getiren
- katalize eden
- katkıda bulunan (için)
- doğurma
- başlangıç
- karar veren
- belirleyici
- gelişmekte olan
- gerçekleştiren
- yürürlüğe koyma
- cesaretlendiren
- doğuran
- kuruluş
- yönlendirme
- teşvik
- kuruluş
- daha fazla
- açılış
- başlatma
- Kurma
- tanıtan
- başlatma
- sebep olan
- Öncü
- render
- başlangıç
- yol açan
- Ekmek
- tanıtım
- kurma
- çıkıyor
- engelleyen
- sınırlayıcı
- kısıtlayıcı
- İndirme
- ilgi çekici
- kontrol
- Kontrolcü
- ezici
- bordür
- sönümleme
- inhibe edici
- bozma
- bastırma
- baskıcı
- kısıtlayıcı
- Yavaşlatan
- boğucu
- boğucu
- (bastırmak)
- sert önlem almak (karşısında)
- dizginleme (içinde)
- bastırma
- bastıran
- kaldırma
- konservecilik
- yıkım
- Yıkıcı
- söndürme
- tasfiye
- söndürme
- söndürme
- ezme
- bastıran
- sakinleştirici
Nearest Words of bringing about
Definitions and Meaning of bringing about in English
bringing about
to cause to happen, to cause to take place
FAQs About the word bringing about
getiren
to cause to happen, to cause to take place
getiren,neden olan,yapma,üreten,Teşvik edici,Oluşturarak,çizim,yol açan,üreten,yol açan
engelleyen,sınırlayıcı,kısıtlayıcı,İndirme,ilgi çekici,kontrol,Kontrolcü,ezici,bordür,sönümleme
bring to light => aydınlatmak, bring to account => sorumlu tutmak, brims => kenarlar, brilliants => pırlanta, brilliances => parlaklık,