FAQs About the word all-pervasive

her yerde bulunan

spread throughout and affecting all parts of something

her yerde bulunan,yaygın,kapsamlı,her şey dahil,çok yönlü,bütüncül,her yerde bulunan,battaniye,kapsamlı,kapsamlı

sınırlı,Yerel,özel,özel,spesifik,dar,kısıtlı,seçici

alloys => alaşımlar, allowing (for) => izin vermek (için), allowed (for) => izin verilen (için), allowances => ödenekler, allow (for) => izin vermek (için),