Turkish Meaning of restricted
kısıtlı
Other Turkish words related to kısıtlı
- sınırsız
- sayısız
- boyutsuz
- sonsuz
- genel
- ölçülemez
- hesaplanamaz
- Belirsiz
- tükenmez
- sonsuz
- sayısız
- sınırsız
- sınırsız
- Tanımlanmamış
- anlaşılmaz
- sınırsız
- ölçülmemiş
- belirsiz
- büyük
- dipsiz
- Geniş
- hacimli
- önemli
- bol
- genişletilmiş
- genişletilmiş
- kapsamlı
- harika
- belirsiz
- paha biçilmez
- büyük
- büyük
- ölçülemez
- belirsiz
- büyük bedenli
- bol
- önemli
- önemli
- önemli
- süper
- kalifiyesiz
- Ayrılmamış
- geniş
- hacimli
- yeter
- tampon
- kapsamlı
- kozmopolit
- epik
- geniş
- küresel
- iyi
- görkemli
- yakışıklı
- ağır
- iri
- Kapsayıcı
- dev
- epey büyük
- büyük
- saygıdeğer
- kapsamlı
- evrensel
- bütün
- tırmanan
- aşırı ölçekli
- bol
Nearest Words of restricted
- restricting => kısıtlayıcı
- restriction => kısıtlama
- restriction endonuclease => Restriksiyon endonükleazı
- restriction enzyme => Restriksiyon enzimi
- restriction fragment => Restriksiyon parçası
- restriction nuclease => Kısıtlama nükleazı
- restriction site => Kısıtlama sitesi
- restrictionary => kısıtlayıcı
- restrictive => kısıtlayıcı
- restrictive clause => Sınırlayıcı kloz
Definitions and Meaning of restricted in English
restricted (a)
subject to restriction or subjected to restriction
restricted (s)
restricted in meaning; (as e.g. `man' in `a tall man')
the lowest level of official classification for documents
restricted (imp. & p. p.)
of Restrict
FAQs About the word restricted
kısıtlı
subject to restriction or subjected to restriction, restricted in meaning; (as e.g. `man' in `a tall man'), the lowest level of official classification for docu
tanımlanmış,sonlu,sınırlı,sınırlı,kesin,dar,spesifik,sınırlı,sınırlı,dar
sınırsız,sayısız,boyutsuz,sonsuz,genel,ölçülemez,hesaplanamaz,Belirsiz,tükenmez,sonsuz
restrict => sınırlamak, restrengthen => yeniden güçlendirmek, restraint of trade => Ticaretin kısıtlanması, restraint => kısıtlama, restrainment => kısıtlama,