Turkish Meaning of advanced
ileri
Other Turkish words related to ileri
- gelişmiş
- gelişmiş
- daha yüksek
- geliştirilmiş
- eğitimli
- geliştirilmiş
- öne
- yüksek
- geç
- modern
- ilerici
- rafine edilmiş
- yaşlı
- medeni
- Çağdaş
- mevcut
- en son teknoloji
- aydınlanmış
- tam teşekküllü
- tam teşekküllü
- tam ölçekli
- yetişkin
- en son
- Önyüz
- Olgun
- olgun
- yeni
- yeni
- roman
- şimdi
- mükemmelleştirilmiş
- erken gelişmiş
- güncel
- yakın
- olgun
- olgun
- son model
- Güncel
- en yeni
- geri
- Yeşil
- Olgunlaşmamış
- Düşük
- Alt tarafta
- ilerici olmayan
- ilkel
- Kabalık
- ilkel
- Azgelişmemiş
- gelişmemiş
- erken
- embriyonik
- modası geçmiş
- eski
- geçmiş
- ilkel
- ilkel
- vahşi
- barbar
- ufak
- yetersiz büyüklükte
- Zayıf
- Eğitimsiz
- Olgunlaşmamış
- Olgunlaşmamış
- tufan öncesi
- modası geçmiş
- antika
- demode
- küflü
- çimdik
- ak saçlı
- küflü
- Neandertal
- Neandertal
- eski moda
- eski tarz
- modası geçmiş
- aşınmış
Nearest Words of advanced
- advanced research and development activity => İleri araştırma ve geliştirme aktivitesi
- advancement => ilerleme
- advancer => avans veren
- advancing => ilerleyen
- advancing edge => ilerleyen kenar
- advancing surface => Ilerleyen yüzey
- advancive => gelişmiş
- advantage => avantaj
- advantageable => avantajli
- advantaged => avantajlı
Definitions and Meaning of advanced in English
advanced (s)
farther along in physical or mental development
comparatively late in a course of development
ahead of the times
at a higher level in training or knowledge or skill
ahead in development; complex or intricate
far along in time
(of societies) highly developed especially in technology or industry
situated ahead or going before
advanced (imp. & p. p.)
of Advance
advanced (a.)
In the van or front.
In the front or before others, as regards progress or ideas; as, advanced opinions, advanced thinkers.
Far on in life or time.
FAQs About the word advanced
ileri
farther along in physical or mental development, comparatively late in a course of development, ahead of the times, at a higher level in training or knowledge o
gelişmiş,gelişmiş,daha yüksek,geliştirilmiş,eğitimli,geliştirilmiş,öne,yüksek,geç,modern
geri,Yeşil,Olgunlaşmamış,Düşük,Alt tarafta,ilerici olmayan,ilkel,Kabalık,ilkel,Azgelişmemiş
advance death benefit => Erken ölüm tazminatı, advance => ilerleme, adustion => yanma, adustible => ayarlanabilir, adusted => ayarlanmış,