Turkish Meaning of upper hand
üstlük
Other Turkish words related to üstlük
- avantaj
- kenar
- yüksek yer
- İç pist
- daha iyi
- şişkinlik
- damla
- atlama
- oranlar
- fırsat
- ayrıcalık
- çekmek
- başlangıç
- yerinde
- Üstünlük
- Kedikuşu koltuğu
- Bakış açısı
- ödenek
- yükseliş
- üstünlük
- fayda
- komut
- hakimiyet
- dayanak noktası
- Başlangıç avantajı
- kurşun
- marj
- ustalık
- öncelik
- üstünlük
- tercih
- imtiyaz
- _kıdem_
- Üstünlük
- Üstünlük
- aşkınlık
- transandantalizm
- Ani kazanç
- avantaj
- zarar
- Engellilik
- Dezavantaj
- eşitsizlik
- dezavantaj
- başarısız
- engellilik
- dengesizlik
- eşitsizlik
- izin vermek
- Sorumluluk
- eksi
- penaltı
- Grev
- bar
- yakalamak
- kontrol
- Utanç
- engel
- engel
- bozukluk
- engel
- girişim
- engel
- engel
- Ovuştur
- eksiklik
- dur
- Boğmaca
- düzensizlik
- tıkanıklık
- kıvrım
- engel
- yalpalayan
- kelepçe
- aksilik
- kelepçe
- ağ
Nearest Words of upper hand
- upper jaw => üst çene
- upper jawbone => Üst çene kemiği
- upper limit => üst sınır
- upper mantle => Üst manto
- upper paleolithic => Üst Paleolitik
- upper respiratory infection => Üst solunum yolu enfeksiyonu
- upper respiratory tract => Üst solunum yolları
- upper side => üst taraf
- upper surface => üst yüz
- upper tunguska => Yukarı Tunguska
Definitions and Meaning of upper hand in English
upper hand (n)
position of advantage and control
FAQs About the word upper hand
üstlük
position of advantage and control
avantaj,kenar,yüksek yer,İç pist,daha iyi,şişkinlik,damla,atlama,oranlar,fırsat
zarar,Engellilik,Dezavantaj,eşitsizlik,dezavantaj,başarısız,engellilik,dengesizlik,eşitsizlik,izin vermek
upper egypt => Yukarı Mısır, upper deck => üst güverte, upper crust => üst sınıf, upper class => Üst sınıf, upper carboniferous period => Yukarı karbonifer,