Turkish Meaning of high ground
yüksek yer
Other Turkish words related to yüksek yer
- avantaj
- kenar
- üstlük
- daha iyi
- şişkinlik
- damla
- İç pist
- atlama
- marj
- oranlar
- fırsat
- ayrıcalık
- çekmek
- başlangıç
- yerinde
- Üstünlük
- Kedikuşu koltuğu
- Bakış açısı
- avantaj
- ödenek
- yükseliş
- üstünlük
- fayda
- komut
- hakimiyet
- dayanak noktası
- Başlangıç avantajı
- kurşun
- ustalık
- öncelik
- üstünlük
- tercih
- imtiyaz
- _kıdem_
- Üstünlük
- Üstünlük
- aşkınlık
- transandantalizm
- Ani kazanç
- zarar
- Dezavantaj
- eşitsizlik
- dezavantaj
- engellilik
- dengesizlik
- eşitsizlik
- Sorumluluk
- eksi
- penaltı
- Grev
- bar
- yakalamak
- kontrol
- Engellilik
- Utanç
- başarısız
- engel
- engel
- bozukluk
- engel
- girişim
- izin vermek
- engel
- engel
- eksiklik
- dur
- Boğmaca
- düzensizlik
- tıkanıklık
- kıvrım
- engel
- yalpalayan
- kelepçe
- Ovuştur
- aksilik
- kelepçe
- ağ
Nearest Words of high ground
- high german => Yüksek Almanca
- high gear => Yüksek vites
- high frequency => yüksek frekans
- high five => Beşlik çak
- high finance => yüksek finans
- high fidelity sound system => Hi-fi ses sistemi
- high fidelity => Yüksek doğruluk
- high fashion => Haute couture
- high energy physics => Yüksek enerji fiziği
- high dudgeon => öfke
Definitions and Meaning of high ground in English
high ground (n)
a position of superiority over opponents or competitors
FAQs About the word high ground
yüksek yer
a position of superiority over opponents or competitors
avantaj,kenar,üstlük,daha iyi,şişkinlik,damla,İç pist,atlama,marj,oranlar
zarar,Dezavantaj,eşitsizlik,dezavantaj,engellilik,dengesizlik,eşitsizlik,Sorumluluk,eksi,penaltı
high german => Yüksek Almanca, high gear => Yüksek vites, high frequency => yüksek frekans, high five => Beşlik çak, high finance => yüksek finans,