Turkish Meaning of teen
genç
Other Turkish words related to genç
- Ergen
- civciv
- çocuk
- genç
- Çocuk
- çocuk
- ergenlik öncesi
- Genç
- Genç
- genç
- genç
- genç delikanlı
- çocuk
- bebek
- tomurcuk
- adam
- yavru
- bebek
- çocuk
- Anaokullu
- Anaokulu
- küçük
- bebek
- yenidoğan
- yeni doğmuş
- okul öncesi çocuk
- okullu çocuk
- Öğrenci
- Okul kızı
- hamsi
- filiz
- sıkma
- çocuk
- Yürümeye başlayan çocuk
- çocuk
- yavru köpek
- delikanlı
- Gençlik
- çocuk
- Ergenlik öncesi
- çocuk
- öğrenci
- Ergenlik öncesi
- bebeğim
- bebek
- Kerub
- köylü kızı
- şeytan
- yaramaz
- Çocuk
- yaramazlık
- maymun
- Yavru kuş
- kerpeten
- Yaramaz
- haydut
- Tıraş bıçağı
- Genç
- erkek fatma
- çocuk
- serseri
- sütten kesilmiş
- Çaylak
- genç
Nearest Words of teen
Definitions and Meaning of teen in English
teen (n)
a juvenile between the onset of puberty and maturity
teen (s)
being of the age 13 through 19
teen (n.)
Grief; sorrow; affiction; pain.
To excite; to provoke; to vex; to affict; to injure.
teen (v. t.)
To hedge or fence in; to inclose.
FAQs About the word teen
genç
a juvenile between the onset of puberty and maturity, being of the age 13 through 19Grief; sorrow; affiction; pain., To excite; to provoke; to vex; to affict; t
Ergen,civciv,çocuk,genç,Çocuk,çocuk,ergenlik öncesi,Genç,Genç,genç
yetişkin,kadim,yaşlı,yaşlı,gazi,yaşlı,Yaşlı vatandaş,orta yaşlı,yaşlı kimse,yetişkin
teemingness => bol, teeming => kaynayan, teemful => dolu, teemer => sırıkla atlamacı, teemed => kaynardı,