Turkish Meaning of succoring
yardım etmek
Other Turkish words related to yardım etmek
- yardım etme
- asistan
- katılımcı
- savunucusu
- rahatlatıcı
- destekleme
- kolaylaştırıcı
- daha fazla
- onaylayan
- himaye edici
- hizmet etmek
- tanıtım
- takviye edici
- sponsorluk
- destekleyici
- tahrik
- ilerleyen
- destek
- destek
- takviye
- rahatlama
- yönlendirme
- teşvik
- Rehberlik
- yardım eden
- başlatma
- kurtarma
- bakım (için)
- güçlendiren
- tavsiye
- faydalı
- artırma
- Danışmanlık
- danışmanlık
- teslimat
- Cesaretlendirici
- cesaretlendiren
- kolaylaştırıcı
- yüreklendirici
- besleyici
- yardımcı
- tasarruf
- servis
- destekleyici
- yedekleme
- kurtarmak
- faydalı
- rehberlik
- kâr eden
- destekleme (yukarı)
- direnme
- hariç
- engelleme
- kısıtlayıcı
- başarısız
- engelleyici
- sakatlık
- engelleyen
- engelleyen
- inhibe edici
- müdahale eden
- engelleyen
- karşıt
- kısıtlayıcı
- engelleyen
- tutmak
- şaşırtıcı
- zararlı
- terk etme
- hayal kırıklığı yaratan
- cesaret kırıcı
- moral bozucu
- engelleme
- sinir bozucu
- zararlı
- acı verici
- hayal kırıklığına uğratmak
- baskıcı
- Yavaşlatan
- boğucu
- rahatsız edici
- sabote ederek
- yaralayan
- Bodurluk
- düzleştirme
Nearest Words of succoring
- succors => yardım
- succumb (to) => succumb (to)
- succumbed => teslim oldu
- succumbed (to) => yenik düştü (bir şeye)
- succumbing => teslim olma
- succumbing (to) => yenik düşmek (birine)
- succumbs => yenilir
- sucked (up to) => (emiş) (kadar)
- sucked (up) => emildi (yukarı)
- sucker punched => Ansızın yumruk atma
Definitions and Meaning of succoring in English
succoring
to go to the aid of, something that furnishes relief, relief, aid, help, to go to the aid of (one in need or distress), relief sense 1a
FAQs About the word succoring
yardım etmek
to go to the aid of, something that furnishes relief, relief, aid, help, to go to the aid of (one in need or distress), relief sense 1a
yardım etme,asistan,katılımcı,savunucusu,rahatlatıcı,destekleme,kolaylaştırıcı,daha fazla,onaylayan,himaye edici
direnme,hariç,engelleme,kısıtlayıcı,başarısız,engelleyici,sakatlık,engelleyen,engelleyen,inhibe edici
succored => yardım etti, successors => halefler, successions => miraslar, successionally => arkarda, successional => halefiyet,