Turkish Meaning of small fry
Kuluçka balığı
Other Turkish words related to Kuluçka balığı
- büyük
- şef
- neticevi
- baskın
- ölümcül
- önemli
- büyük
- malzeme
- anlamlı
- önemli
- müdür
- önemli
- önemli
- ağır
- kararlı
- belirgin
- seçkin
- seçkin
- olaylı olay
- Olağanüstü.
- ünlü
- kader
- harika
- şanlı
- etkileyici
- kötü şöhretli
- Olağanüstü
- kibirli
- iptal eden
- prestijli
- önde gelen
- olağanüstü
- değerli
- değerli
- değerli
- ciddi
- Pek önemli
- temel
- esas
- temel
- anahtar
- önde gelen
- Ünlü
- ezici
Nearest Words of small fry
- small fortune => küçük bir servet
- small farmer => Küçük çiftçi
- small cranberry => yaban mersini
- small computer system interface => Küçük bilgisayar sistemi arayüzü
- small civet => Küçük misk kedisi
- small change => bozuk para
- small cell carcinoma => küçük hücreli karsinom
- small capital => Küçük büyük harf
- small cap => small cap
- small cane => Küçük baston
- small hours => sabahın erken saatleri
- small indefinite amount => küçük belirsiz miktar
- small indefinite quantity => Küçük belirsiz miktar
- small intestine => İnce bağırsak
- small letter => Küçük harf
- small loan company => Küçük kredi şirketi
- small magellanic cloud => Küçük Macellan Bulutu
- small person => küçük kişi
- small print => Küçük puntolar
- small ship => Küçük gemi
Definitions and Meaning of small fry in English
small fry (n)
someone who is small and insignificant
a young person of either sex
small fry
a child, of or relating to children, someone or something considered insignificant or minor, minor entry 1 sense 1, unimportant, of, relating to, or intended for children, a recently hatched or juvenile fish, minor, unimportant
FAQs About the word small fry
Kuluçka balığı
someone who is small and insignificant, a young person of either sexa child, of or relating to children, someone or something considered insignificant or minor,
küçük,küçük,küçük,keman,hafif,tesadüfi,Önemsiz,önemsiz,önemsiz,ihmal edilebilir
büyük,şef,neticevi,baskın,ölümcül,önemli,büyük,malzeme,anlamlı,önemli
small fortune => küçük bir servet, small farmer => Küçük çiftçi, small cranberry => yaban mersini, small computer system interface => Küçük bilgisayar sistemi arayüzü, small civet => Küçük misk kedisi,