Turkish Meaning of produces
üretiyor
Other Turkish words related to üretiyor
- yapar
- getiriyor
- neden olur
- yaratıyor
- üretir
- istem
- etkiler
- eserler
- Doğurur
- getirir
- Getiriyor
- katalizler
- dayanmaktadır
- doğurur
- meydana getirir
- indükler
- çağırır
- yapar
- sonuçlar (içinde)
- yumurtlar
- Çevirir (olarak)
- verimler
- fırsatlar
- başlıyor
- ırklar
- üretir
- Yol açar
- katkıda bulunur
- yetiştirir
- belirler
- Geliştirir
- gerçekleştirir
- çıkarmaktadır
- teşvik eder
- kuruyor (kuruyor)
- babalar
- teşvik eder
- kurar
- destekler
- açar
- başlar
- yenilikleri
- enstitüler
- tanıtıyor
- başlatır
- besler
- besler
- teşvik eder
- veren
- set
- ayarlar
- başlar
- kontroller
- engeller
- sınırlar
- bastırır
- kısıtlar
- boğuyor
- bastırır
- Tutuklamalar
- çekler
- kaldırımlar
- nemlendirir
- yok eder
- bırakır
- bastırır
- Dizginler (içinde)
- kısıtlar
- boğar
- kabaklar
- Bastırır
- bastırır
- lağveder
- kutular
- bastırıyor (üzerine)
- bastırır (üzerine)
- Yıkıyor
- söndürür
- tasfiye eder
- iptal eder
- söndürür
- söndürür (söndürür)
- hala
Nearest Words of produces
Definitions and Meaning of produces in English
produces
to give birth or rise to, to give being, form, or shape to, the progeny usually of a female animal, manufacture entry 2 sense 2, manufacture, to cause to have existence or to happen, to offer to view or notice, to extend in length, area, or volume, to bring something out by work, the amount produced, to oversee the making of, fresh fruits and vegetables, to provide funding for, agricultural products and especially fresh fruits and vegetables as distinguished from grain and other staple crops, something produced, to cause to be or happen, to prepare to present to the public, to bring to view, to compose, create, or bring out by intellectual or physical effort, to make available for public exhibition or dissemination, to bear, make, or yield something, to cause to accrue
FAQs About the word produces
üretiyor
to give birth or rise to, to give being, form, or shape to, the progeny usually of a female animal, manufacture entry 2 sense 2, manufacture, to cause to have e
yapar,getiriyor,neden olur,yaratıyor,üretir,istem,etkiler,eserler,Doğurur,getirir
kontroller,engeller,sınırlar,bastırır,kısıtlar,boğuyor,bastırır,Tutuklamalar,çekler,kaldırımlar
producers => yapımcılar, produced => üretilen, prods => iğnelemeler, prodigiousness => olağanüstü, prodigies => dahi çocuklar,
