Turkish Meaning of precluded
hariç tutulan
Other Turkish words related to hariç tutulan
- Hariç tutulan
- Durduruldu
- engelledi
- engellendi
- yasak
- engellenmiş
- reddedilen
- reddedildi
- bastırılmış
- iptal edildi
- dışarı çık
- bastırılmış
- veto hakkını kullandı
- onaylanmamış
- kederli
- yasa dışı
- yasa dışı
- engellenen
- uygunsuz
- uygunsuz
- tarif edilemez
- itiraz edilesi
- tıkalı
- yetkisiz
- yasa dışı
- yetkilendirilmemiş
- uslupsuz
- uygun olmayan
- dışlanmış
- kabul edilebilir
- kabul edildi
- izin verilen
- izin verildi
- uygun
- onaylanmış
- yetkili
- tahammül edilebilir
- sertifikalı
- onaylandı
- dayanılır
- yasal
- yasal
- meşru
- tamam
- izin verilen
- izin verici
- izin verilen
- tahammül edilebilir
- garantili
- akredite
- cesaretlendirildi
- verilen
- onaylı
- lisanslı
- Zorunlu
- tamam
- uygun
- gerekli
- onaylanmış
- dayanılır
- uygun
- desteklenen
- emretti
- terfi etti
- verilmiş
- müsamaha eden
- sipariş edilmiş
- uygun
- hoş görülen
- itirazsız
- vouchsafed
- müsamaha edilmiş
- müsamaha gösterdi
Nearest Words of precluded
Definitions and Meaning of precluded in English
precluded
to make impossible by necessary consequence, to prevent (a claim or action) from being litigated especially by collateral estoppel or res judicata, to prevent or exclude by necessary consequence, to prevent (a party) from litigating an action or claim especially by collateral estoppel or res judicata, close, to make impossible beforehand
FAQs About the word precluded
hariç tutulan
to make impossible by necessary consequence, to prevent (a claim or action) from being litigated especially by collateral estoppel or res judicata, to prevent o
Hariç tutulan,Durduruldu,engelledi,engellendi,yasak,engellenmiş,reddedilen,reddedildi,bastırılmış,iptal edildi
kabul edilebilir,kabul edildi,izin verilen,izin verildi,uygun,onaylanmış,yetkili,tahammül edilebilir,sertifikalı,onaylandı
precisions => hassaslıklar, precipitations => yağış, precipitates => çökelti, precipitated => çökelmiş, precipices => uçurumlar,