Turkish Meaning of positioned
yerleştirilmiş
Other Turkish words related to yerleştirilmiş
- bulunan
- yerleştirilmiş
- koymak
- bulunan
- tahttan indirilmiş
- yatırılan
- ekilmiş
- eğilimli
- yerleştirilmiş
- sabit
- konmuş
- set
- takılı
- eklenmiş
- demirlemiş
- sıralanmış
- monte edilen
- Rıhtıma yanaşmış <br>
- taşıdı
- alkışladı
- toplanan
- yerleşmiş
- tesis edilmiş
- başarısız oldu
- kilitli
- misafir olan
- taşındı
- niş
- yönelimli
- park edilmiş
- düştü
- tombul
- sıralamalı
- kurmak
- yerleşik
- kaydırılmış
- tokat attı
- sıkışmış
- yerleştirilmiş
- plonked
- plonk
- yeniden düzenlenmiş
- yeniden sıralanmış
Nearest Words of positioned
Definitions and Meaning of positioned in English
positioned
one's rank in an organization or in society, a particular arrangement or location, social or official rank or status, an arrangement of the parts of the body considered particularly desirable for some medical or surgical procedure, the point or area occupied by a physical object, relative place, situation, or standing, a situation that confers advantage or preference, an arranging in order, the laying down of a proposition or thesis, a point of view adopted and held to, an employment for which one has been hired, to put in proper position, a certain arrangement of the body, job sense 3, to put in a certain position, the inventory of a market trader, an act of placing or arranging, a certain arrangement of bodily parts, a market commitment in securities or commodities, the manner in which something is placed or arranged, a stand taken on a question, the point or area occupied by something
FAQs About the word positioned
yerleştirilmiş
one's rank in an organization or in society, a particular arrangement or location, social or official rank or status, an arrangement of the parts of the body co
bulunan,yerleştirilmiş,koymak,bulunan,tahttan indirilmiş,yatırılan,ekilmiş,eğilimli,yerleştirilmiş,sabit
taşınan,kaldırıldı,aldı,sürgün,yerinden edilmiş,değiştirildi,çıkarılmış,yerini almış,yerini almış
posing (as) => ~~(olarak) poz veriyor, posies => buket, poshness => gösterişlilik, poses => pozlar, posers => pozcular,