Turkish Meaning of perfect
mükemmel
Other Turkish words related to mükemmel
- mükemmel
- kusursuz
- ideal
- mutlak
- klasik
- Olağanüstü.
- kusursuz
- harika
- tertemiz
- Kusursuz
- lekesiz
- harika
- mükemmelleştirilmiş
- Resimli kitap
- cilalı
- asal sayı
- sorunsuz
- muhteşem
- müthiş
- Lekesiz
- resim gibi mükemmel
- doğru
- Hava geçirmez
- kurşungeçirmez
- tam
- tamamlandı
- mükemmel
- Doğru
- züppe
- bütün
- kesin
- uzman
- muhteşem
- süslü
- iyi
- bitirmek
- birinci sınıf
- birinci sınıf
- Harika
- yüksek kaliteli
- kusursuz
- Yanılmaz
- sağlam
- Harfi harfine
- harika
- ustalıkla
- nane
- kesin
- özel
- üstün
- üstünlük derecesi
- üst
- birinci sınıf
- Hasarsız
- sağlam
- yaralanmamış
- bozulmamış
- eşsiz
- bütün
Nearest Words of perfect
- perestroika => perestroyka
- pereskia aculeata => Pereskia aculeata
- pereskia => pereskia
- pererration => gezgincilik
- perennity => daimilik
- perennibranchiate => solungaçlı
- perennibranchiata => Perennibranchiata
- perennially => ebediyen
- perennial salt marsh aster => Çok yıllık tuz bataklığı papatyası
- perennial ryegrass => Çok yıllık çavdar otu
- perfect game => Mükemmel oyun
- perfect gas => Kusursuz gaz
- perfect participle => edilgen çekim eki
- perfect pitch => Mükemmel kulak
- perfect tense => Geçmiş zaman (Mükemmel zaman)
- perfecta => Mükemmel
- perfected => mükemmelleştirilmiş
- perfecter => mükemmelleştirici
- perfectibilian => İyileştirilebilir
- perfectibilist => mükemmeliyetçi
Definitions and Meaning of perfect in English
perfect (n)
a tense of verbs used in describing action that has been completed (sometimes regarded as perfective aspect)
perfect (v)
make perfect or complete
perfect (a)
being complete of its kind and without defect or blemish
perfect (s)
without qualification; used informally as (often pejorative) intensifiers
precisely accurate or exact
perfect (a.)
Brought to consummation or completeness; completed; not defective nor redundant; having all the properties or qualities requisite to its nature and kind; without flaw, fault, or blemish; without error; mature; whole; pure; sound; right; correct.
Well informed; certain; sure.
Hermaphrodite; having both stamens and pistils; -- said of flower.
To make perfect; to finish or complete, so as to leave nothing wanting; to give to anything all that is requisite to its nature and kind.
perfect (n.)
The perfect tense, or a form in that tense.
FAQs About the word perfect
mükemmel
a tense of verbs used in describing action that has been completed (sometimes regarded as perfective aspect), make perfect or complete, being complete of its ki
mükemmel,kusursuz,ideal,mutlak,klasik,Olağanüstü.,kusursuz,harika,tertemiz,Kusursuz
yanlış,kötü,arızalı,yetersiz,kusurlu,kusurlu,kusurlu,yetersiz,eksik,Yetersiz
perestroika => perestroyka, pereskia aculeata => Pereskia aculeata, pereskia => pereskia, pererration => gezgincilik, perennity => daimilik,