FAQs About the word incarcerating

hapsedilme

of Incarcerate

hapseden,stajyer,hapsetme,ilgi çekici,işleyen,kısıtlayıcı,gözaltı,kilitleme (yukarı),kısıtlayıcı,anlamak

boşalan,özgürleştirici,kurtarıcı,Serbest bırakma,özgürleştirici,oy hakkı vermek,azat eden,çözülme,Kafesten çıkarma,kurtuluş

incarcerated => hapsedilmiş, incarcerate => hapse atmak, incapsulation => Kapsülleme, incapsulate => kapsüllemek, incapacity => acizlik,