Turkish Meaning of honesties
dürüstlükler
Other Turkish words related to dürüstlükler
- dürüstlük
- Güvenilirlik
- samimiyet
- doğruluk
- doğruluk
- otantiklik
- güvenilirlik
- açık sözlülük
- açık sözlülük
- Dürüstlük
- güvenilirlik
- gerçek
- doğruluk
- gerçek
- safdillik
- açık sözlülük
- Açık sözlülük
- doğruluk
- güvenilirlik
- saflık
- iyi niyet
- onur
- şeref
- incorruptibility
- Saflık
- nesnellik
- doğruluk
- adalet
- titizlik
- titizlik
- dürüstlük
- güvenilirlik
- doğruluk
- saflık
- açık sözlülük
- Adalet
- güvenilirlik
- aldatma
- hilekarlık
- aldatma
- dürüst olmayan
- İkiyüzlülük
- yanlışlık
- Samimiyetsizlik
- yalan
- yalan
- Sahtekarlık
- hile
- ayartma
- hile
- hilecilik
- eğrilik
- kurnaz
- ikiyüzlü
- gizlilik
- Gizli anlaşma
- hile
- Eğiricilik
- abartma
- sahtecilik
- yalanlık
- Gizlilik
- hile
- dolaylılık
- gizlice yapılan
- yağlılık
- ihanet
- safsata
- kayganlık
- kayganlık
- kurnazlık
- pürüzsüzlük
- hile
- Vicdansız
- kurnazlık
- Kurnazlık
- yalancılık
- ihanet
- ikiyüzlülük
- Alçaklık
- yanlışlık
- sahtecilik
Nearest Words of honesties
Definitions and Meaning of honesties in English
honesties
adherence to the facts, a European biennial (Lunaria annua) that is often grown for its ornamental disk-shaped seedpods, any of a genus (Lunaria) of European and southwest Asian plants of the mustard family that have toothed hairy leaves, small white or violet flowers, and flat silvery seedpods that are siliques, fairness and straightforwardness of conduct, chastity, the quality or state of being honest
FAQs About the word honesties
dürüstlükler
adherence to the facts, a European biennial (Lunaria annua) that is often grown for its ornamental disk-shaped seedpods, any of a genus (Lunaria) of European an
dürüstlük,Güvenilirlik,samimiyet,doğruluk,doğruluk,otantiklik,güvenilirlik,açık sözlülük,açık sözlülük,Dürüstlük
aldatma,hilekarlık,aldatma,dürüst olmayan,İkiyüzlülük,yanlışlık,Samimiyetsizlik,yalan,yalan,Sahtekarlık
honest brokers => dürüst komisyoncular, honest broker => dürüst komisyoncu, hones in (on) => yoğunlaşır (üzerinde), honed in (on) => odaklanmış (üzerine), hone in (on) => odaklanmak,