Turkish Meaning of greek
Yunan
Other Turkish words related to Yunan
- gaz
- hokus pokus
- Sıcak hava
- caz
- Maymun iştahlı
- Saçmalık
- saçmalık
- saçmalık
- çifte standart
- saçmalık
- saçmalık
- saçmalık
- saçmalık
- Bancombe
- ranza
- delilik
- testi
- fudg
- Kibirli
- Çılgınlık
- saçmalık
- saçmalık
- fındık
- Saçmalık
- Maymunluk
- oyun
- saçmalık
- Elma püresi
- borda
- blabla
- blarney
- gevezelik
- geveze
- Saçmalamak
- saçmalık
- boğa
- Saçmalık
- saçmalık
- Saçmalıklar
- saçma sapan
- tükürük
- budalalık
- keman
- saçmalık
- flanel
- saçmalık
- aptallık
- saçmalık
- Saçmalamalar
- saçmalık
- hoodoo
- Saçmalık
- zayıflık
- anlamsızlık
- Çılgınlık
- delilik
- Saçmalık
- ay ışığı
- saçmalık
- saçmalık
- punk
- çürümek
- aptallık
- Saçmalık
- Saçmalık
- Saçmalık
- saçmalık
- saçmalık
- saçmalık
- fasulye
- bla bla
- bokla
- saçmalık
- Saçmalık
- Buz hokeyi
- saçmalık
- boşluk
- Tuhaflık
- nerts
Nearest Words of greek
- greek alphabet => Yunan alfabesi
- greek architecture => Yunan mimarisi
- greek calendar => Yunan takvimi
- greek calends => Yunan takvimi
- greek capital => Atina
- greek catholic => Rum Katolikleri
- greek chorus => Yunan korosu
- greek church => Yunan kilisesi
- greek clover => Yunan yoncası
- greek cross => Yunan haçı
Definitions and Meaning of greek in English
greek (n)
the Hellenic branch of the Indo-European family of languages
a native or inhabitant of Greece
greek (a)
of or relating to or characteristic of Greece or the Greeks or the Greek language
greek (a.)
Of or pertaining to Greece or the Greeks; Grecian.
greek (n.)
A native, or one of the people, of Greece; a Grecian; also, the language of Greece.
A swindler; a knave; a cheat.
Something unintelligible; as, it was all to me.
FAQs About the word greek
Yunan
the Hellenic branch of the Indo-European family of languages, a native or inhabitant of Greece, of or relating to or characteristic of Greece or the Greeks or t
gaz,hokus pokus,Sıcak hava,caz,Maymun iştahlı,Saçmalık,saçmalık,saçmalık,çifte standart,saçmalık
sağduyu,sağduyu,Rasyonellik,makullük,duygu,İdrak,yargı kararı,yargı,sağduyu,bilgelik
greegree => gris-gris, grigri, greedy-gut => obur, greedy => Açgözlü, greediness => Açgözlülük, greedily => Açgözlülükle,