Turkish Meaning of going crook
kızgın
Other Turkish words related to kızgın
- kızgın
- kızgın
- balistik
- öfkeli
- öfkeli
- sıcak
- Öfkeli
- öfkelendirmek
- öfkeli
- deli
- Öfkeli
- ağrılı
- Çılgına dönmüş
- rahatsız
- İnme
- Sinirli
- öfkeci
- köpüren
- dumanlı
- zıplama
- sinirlenmek
- öfkeli
- iltihaplı
- öfkeli
- öfkeli
- sinirli
- Soluk
- tutkulu
- kuduz
- sinirli
- Riley
- buharda pişirme
- İşaretli
- öfkeli
- öfke
- sinirli veya üzgün
- yüzü morarmış
- iltihaplı
- kızgın
- Öfkeli
- öfkeli
- evcil hayvanda
- buğulu
- tee off
- keskin
- acı
- ağırlaştırıcı
- düşmanca
- antipatik
- antisosyal
- tartışmacı
- düşüş
- savaşan
- safravi
- acı
- kaynar
- kılçıklı
- kıllı
- yanan
- huysuz
- kaba
- soğuk
- Tartışmalı
- ters
- havalı
- huysuz
- huysuz
- haç
- Hoş olmayan
- onaylamayan
- uzak
- dispeptik
- küplere binmiş
- huzursuz
- soğuk
- mızmız
- Asabi
- huysuz
- deli gibi
- gücenik
- buzlu
- düşmanca
- öfkeli
- kötü niyetli
- huysuz
- rahatsız
- huysuz
- savaşçı
- söndürmek
- kinci
- kızgın
- söylenmek
- çılgınca
- gücenik
- çalkantılı
- kaynar
- huysuz
- cızırdayan
- için için yanan
- Tüten
- sinirli
- huysuz
- kinci
- fırtınalı
- somurtkan
- huysuz
- hassas
- dostça olmayan
- tatsız
- intikamcı
- intikamcı
- Viremi
- mülevven
- sinirli
- acılaşmış
- alıngan
- Dövme (işlenmiş)
Nearest Words of going crook
Definitions and Meaning of going crook in English
going crook
ill, unwell, curve, wind, bend entry 1 sense 2, curve, bend, curve, a person who engages in fraudulent or criminal practices, dishonest, crooked, a shepherd's staff with one end curved into a hook, a curved or hooked part of a thing, a shepherd's staff, an implement having a bent or hooked form, bend, pothook, crosier sense 1, unsatisfactory, irritable, angry, a dishonest person (as a thief or swindler), not right, a part of something that is hook-shaped, curved, or bent
FAQs About the word going crook
kızgın
ill, unwell, curve, wind, bend entry 1 sense 2, curve, bend, curve, a person who engages in fraudulent or criminal practices, dishonest, crooked, a shepherd's s
kızgın,kızgın,balistik,öfkeli,öfkeli,sıcak,Öfkeli,öfkelendirmek,öfkeli,deli
Kabul eden,hoş,Kabul edilebilir,içerik,Memnun,dost canlısı,mutlu,memnun,öfkeli,uyumlu
going ballistic => çileden çıkmak, going back on => geri dönmek, going at => _giderek_, going along => yanında giden, going (with) => gidiyor (ile),