Turkish Meaning of belligerent
savaşan
Other Turkish words related to savaşan
- saldırgan
- düşmanca
- militan
- Asidik
- agonist
- düşmanca
- tartışmacı
- saldırgan
- savaşçı
- patates kızartması
- savaşçı
- Yüzleştirici
- Tartışmalı
- uyumsuz
- tartışmacı
- hareketli
- şiddetli
- gladyatör
- sinirli
- savaşçı
- dalaşçı
- Kabalık
- vahşi
- vasat
- acımasız
- acımasız
- savaşçı
- savaşan
- düşüş
- safravi
- kıllı
- öfkeci
- huysuz
- huysuz
- haç
- Hoş olmayan
- dispeptik
- savaş
- huysuz
- huzursuz
- Asabi
- huysuz
- çabuk sinirlenen
- gücenik
- Sinirli
- Kötü huylu
- Sinirli
- öfkeli
- huysuz
- huysuz
- huysuz
- huysuz
- dikenli
- mızmız
- sinirli
- huysuz
- huysuz
- huysuz
- hassas
- savaşan
- eşekarısı gibi
- yakışıklı
- savaş yolunda
- sevimli
- yardımsever
- uzlaşmacı
- içten
- dost canlısı
- saldırgan olmayan
- savaş dışı
- Büyük Okyanus
- huzurlu
- barışçıl
- hoş
- barışçıl
- Sevimli
- dostça
- iyi huylu
- Sakin
- uysal
- rahat
- dahi
- nazik
- iyi huylu
- İyi huylu
- lütufkar
- yaltak
- iyi yürekli
- ılıman
- yardımcı
- sessiz
- rahat
- Huzurlu
- sosyal
- sakin
- antiemperyalist
- anti-militarist
- tarafsız
- çatışmacı olmayan
- tartışmasız
- lütfen
Nearest Words of belligerent
Definitions and Meaning of belligerent in English
belligerent (n)
someone who fights (or is fighting)
belligerent (s)
characteristic of an enemy or one eager to fight
engaged in war
belligerent (p. pr.)
Waging war; carrying on war.
Pertaining, or tending, to war; of or relating to belligerents; as, a belligerent tone; belligerent rights.
belligerent (n.)
A nation or state recognized as carrying on war; a person engaged in warfare.
FAQs About the word belligerent
savaşan
someone who fights (or is fighting), characteristic of an enemy or one eager to fight, engaged in warWaging war; carrying on war., Pertaining, or tending, to wa
saldırgan,düşmanca,militan,Asidik,agonist,düşmanca,tartışmacı,saldırgan,savaşçı,patates kızartması
sevimli,yardımsever,uzlaşmacı,içten,dost canlısı,saldırgan olmayan,savaş dışı,Büyük Okyanus,huzurlu,barışçıl
belligerency => savaş durumu, belligerence => savaşkanlık, bellies => karınlar, bellied => zor, bellicous => savaşçı,