Turkish Meaning of froze out
dondu kaldı
Other Turkish words related to dondu kaldı
- yasaklı
- yasaklı
- sayıldı (dışarı)
- ortadan kaldırıldı
- Hariç tutulan
- engelledi
- yasak
- dışlanmış
- dışarı çık
- sürgün
- kapılarını kapatmak
- Kapalı
- yasaklanmış
- müstesna
- ihraç edilen
- Askıya alınmış
- karalisteye alındı
- kara liste
- engellendi
- Durduruldu
- işaretli
- taranmış (dışarı)
- sınır dışı edilen
- caydırılan
- aforoz edilmiş
- sürgün
- durdurulmuş
- engellenmiş
- engellenen
- tıkalı
- ortadan kaldırdı
- dışlanmış
- azledilen
- hariç tutulan
- savuşturdu
- Attı
- korunmuş (kapalı)
- ayıklanmış
Nearest Words of froze out
- frowning (on or upon) => Kaşları çatmak (birine veya bir şeye)
- frowning (at or on) => Kaşlarını çatmış (buna veya buna)
- frowned (on or upon) => kaş çatmak (üzerine veya üzerine)
- frown (on or upon) => kaşlarını çatmak (üzerine veya üzerinde)
- frown (at or on) => kaşlarını çatmak (üzerine veya içinde)
- frowardness => inatçılık
- frou-frous => fırfırlar
- froufrous => fırfırlar
- frosts => donlar
- frostings => süslemeler
Definitions and Meaning of froze out in English
froze out
to subject to a freezeout, exclude, a corporate action (as a merger) taken by those in control of the corporation (as controlling shareholders or the board of directors) for the purpose of causing the minority shareholders to lose their equity in the corporation (as by the sale of their shares) compare squeezeout
FAQs About the word froze out
dondu kaldı
to subject to a freezeout, exclude, a corporate action (as a merger) taken by those in control of the corporation (as controlling shareholders or the board of d
yasaklı,yasaklı,sayıldı (dışarı),ortadan kaldırıldı,Hariç tutulan,engelledi,yasak,dışlanmış,dışarı çık,sürgün
kabul edilmiş,dahil,aldı,kabul edildi,kucakladı,eğlendirilmiş,kabul etti,karşılandı
frowning (on or upon) => Kaşları çatmak (birine veya bir şeye), frowning (at or on) => Kaşlarını çatmış (buna veya buna), frowned (on or upon) => kaş çatmak (üzerine veya üzerine), frown (on or upon) => kaşlarını çatmak (üzerine veya üzerinde), frown (at or on) => kaşlarını çatmak (üzerine veya içinde),