FAQs About the word forbidder

yasaklama

One who forbids.

yasak,kanun kaçağı,yasaklamak,caydırmak,yasaklamak,durmak,engellemek,yasaklamak,dur,bar

izin vermek,onaylamak,yetkilendirmek,Onaylamak,izin vermek,izin,acı çekmek,ilerleme,ziraat etmek,teşvik etmek

forbiddenly => yasaklı, forbidden fruit => Yasak meyve, forbidden city => Yasak Şehir, forbidden => yasak, forbiddance => yasak,