Turkish Meaning of fasten (on)
sıkıca tutunmak (üzerine)
Other Turkish words related to sıkıca tutunmak (üzerine)
- debriyaj
- Yumruk
- kavrama
- güvenli
- kapanmak (veya üzerine)
- yakalamak
- tutuklama
- körfez
- toka
- köşe
- alıkoymak
- Anlamak
- tut
- örgü
- yırtmak
- ip
- güreş
- kapmak
- ruh (uzakta veya uzakta)
- kaçırmak
- çanta
- yakalamak
- yakalamak
- yaka
- polis
- ağıl
- dolaşmak
- tuzak
- dolaşık olmak
- tuzak
- eldiven
- kapmak
- Güreş
- Halter
- kanca
- arazi
- Laso
- yakalamak
- Çivi
- ağ
- Rap
- el koymak
- engel
- tuzak
- kapmak
- tuzak
Nearest Words of fasten (on)
- fastened (on) => tutturulmuş (üzerinde)
- fastening (on) => sabitleme (açık)
- fastens => bağlar
- fast-forward => hızlı ileri sarım
- fast-forwarded => hızlandırılmış
- fast-forwarding => Hızlı ileri sarma
- fast-forwards => hızlı ileri
- fast-talk => Hızlı konuşma
- fast-talked => hızlı konuşmak
- fast-talker => Çıtır çene
Definitions and Meaning of fasten (on) in English
fasten (on)
to direct (something, such as one's eyes or attention) to (something)
FAQs About the word fasten (on)
sıkıca tutunmak (üzerine)
to direct (something, such as one's eyes or attention) to (something)
debriyaj,Yumruk,kavrama,güvenli,kapanmak (veya üzerine),yakalamak,tutuklama,körfez,toka,köşe
özlemek,boşaltım,damla,ücretsiz,kurtarmak,gevşetmek,Serbest bırakma,bırakmak
fastback => Fastback, fashions => moda, fashionability => moda, far-reaching => geniş kapsamlı, farragoes => karışım,