Turkish Meaning of doing in
içinde yapıyor
Other Turkish words related to içinde yapıyor
- yıkım
- Yıkıcı
- yıkıcı
- üstesinden gelme
- yıkıcı
- paramparça
- müthiş
- yırtılıp atma
- yıkıcı
- indirme
- yok eden
- patlama
- kırma
- felç eden
- ezici
- zararlı
- onaylayan
- sökme
- aşındıran
- söndürme
- bozucu
- harap eden
- yıkma
- kaldırma
- toplam
- toplam
- buharlaşma
- israf
- Çırpma
- hüküm süren
- tozlaştırma
- silme
- süpürücü
- Almaya
- muzaffer (üzerine)
- Yıkama
- Aşınma (uzak)
- Kazanma (karşı)
- imha
- büküm
- dayak
- patlama
- fetih
- tahrip eden
- yenmek
- yıkıcı
- Kötüleşen
- çirkinleştiren
- parçalanıyor
- eriten
- Dayak
- dinamit
- silme
- yok etme
- Yürürlükte
- silmek
- bağırsak çıkarma
- zararlı
- zarar veren
- yaralayan
- tasfiye
- yağma
- ezmek
- uzmanlık
- Yıkıcı
- kibirli
- yağma
- yönlendirme
- işten çıkarma
- scotch
- ovma
- kesim
- şımartma
- dayak
- çiğneme
- Kırpma
- dayak
- bozma
- geçersiz kılan
- gürültülü
- kırbaçlama
- alt etmek
- silen
- dayak
- Azaltma
- sökme
- biçme (aşağı doğru)
- üstün
- kökten kazıma
- söndürme
- Damgalama (dışarı)
- bastırma
- üstesinden gelmek
- dışarı çıkarmak
- vandalizm
- bina
- diken
- yetiştirme
- inşa
- Koyarak
- kurma
- montaj
- kuruluş
- onarım
- oluşturan
- buluş
- imalat
- imalat
- organizasyon
- yetiştirme
- onarım
- şekillendirme
- getiren
- Oluşturarak
- üreten
- Doktor
- imalat
- şekillendirme
- Dövme
- kuruluş
- Çerçeveleme
- Kurma
- onarım
- kalıp dökümü
- yama
- koruyucu
- yeniden yapılanma
- Geri yükleme
- tasarruf
- koruma
- oluşturan
- koruyakulu
- yeniden oluşturma
- yeniden yapılandırma
- yeniden şekillendirme
- yenileme
Nearest Words of doing in
Definitions and Meaning of doing in in English
doing in
kill entry 1 sense 1, to bring about the defeat or destruction of, to bring almost to the point of exhaustion, cheat, kill, exhaust, wear out
FAQs About the word doing in
içinde yapıyor
kill entry 1 sense 1, to bring about the defeat or destruction of, to bring almost to the point of exhaustion, cheat, kill, exhaust, wear out
yıkım,Yıkıcı,yıkıcı,üstesinden gelme,yıkıcı,paramparça,müthiş,yırtılıp atma,yıkıcı,indirme
bina,diken,yetiştirme,inşa,Koyarak,kurma,montaj,kuruluş,onarım,oluşturan
doing for => için, doing down => aşağı inmek, doing by => bunu yaparak, doing away with => kaldırma, doing a number on => bir numara yapma,