Turkish Meaning of desperateness
umutsuzluk
Other Turkish words related to umutsuzluk
- ıstırap
- endişe
- endişe
- dehşet
- umutsuzluk
- rahatsızlık
- Dehşet
- sıkıntı
- korku
- sinirlilik
- panik
- titreme
- huzursuzluk
- huzursuzluk
- heyecan
- alarm
- çalar saat
- Anksiyete
- kaygı
- kaygı
- endişe
- Rahatsızlık
- huzursuzluk
- huzursuzluk
- dikkat dağıtıcı
- bozulma
- sinirlilik
- korku
- gerginlik
- sinirlilik
- gerginlik
- bozukluk
- özen
- gerilim
- stres
- ter
- gerilim
- eziyet
- belirsizlik
- üzgün
- endişe
- endişe
- çılgınca
- ellerini ovuşturma
- bakım
- üşümüş ayaklar
- Pişmanlık
- şüphe
- korku
- sezi
- belirsizlik
- şüphe
- sezi
- kaygı
- endişe
- gerilim
- sıkıntı
- Agita
Nearest Words of desperateness
Definitions and Meaning of desperateness in English
desperateness (n.)
Desperation; virulence.
FAQs About the word desperateness
umutsuzluk
Desperation; virulence.
ıstırap,endişe,endişe,dehşet,umutsuzluk,rahatsızlık,Dehşet,sıkıntı,korku,sinirlilik
Sakin,sakinlik,Konfor,içerik,tatmin,kolaylık,kolaylık,Barış,barışçıl,sükunet
desperately => çaresizce, desperate straits => Umutsuz durum, desperate measure => Çaresiz önlem, desperate criminal => Çaresiz suçlu, desperate => çaresiz,