Turkish Meaning of create
Oluştur
Other Turkish words related to Oluştur
- getirmek
- çünkü
- yapmak
- üretmek
- Üretmek
- istem
- doğurmak
- Getirmek
- katalizlemek
- etki
- Gerçekleştirmek
- teşvik etmek
- doğurmak
- bulundu
- indüklemek
- tanıtmak
- çağırmak
- yapmak
- tanıtmak
- yumurtlamak.
- iş
- verim
- çizim
- yol açmak
- sonuç (içinde)
- Çeviri (olarak)
- başlamak
- ırk
- doğurmak
- Getir
- ziraat etmek
- karar vermek
- belirlemek
- Geliştirmek
- yürürlüğe koymak
- kurmak
- öne
- benimsemek
- daha
- açılışını yapmak
- başlatmak,inisiyatif almak
- yenilik
- Enstitü
- Fırlatmak
- yetiştirmek
- fırsat
- öncü
- İşlenen
- set
- kurmak
- başlangıç
- yol açmak
- katkıda bulunmak (üne)
- engellemek
- sınır
- geçersiz kılmak
- söndürmek
- sınırlamak
- boğmak
- bastırmak
- bastırmak
- kaldırmak
- tutuklama
- yapabilir
- kontrol
- kontrol
- aşık olmak
- Kaldırım
- nemlendirmek
- engellemek
- koymak
- bastırmak
- Kısıtlamak
- Gerizekalı
- boğmak
- bastırmak
- frenlemek
- söndürmek
- Tasfiye etmek
- Kabak
- hâlâ, hala
- (bastırmak)
- bastırma (üzerine)
- söndürmek
Nearest Words of create
- create by mental act => Zihinsel eylemle yaratmak
- create from raw material => hammaddeden oluşturmak
- create from raw stuff => hammaddeden yaratma
- create mentally => zihinsel olarak yaratmak
- create verbally => sözlü olarak yaratmak
- creatin => Kreatinin
- creatine => Kreatin
- creatine phosphate => Kreatin fosfatı
- creatine phosphoric acid => Kreatin fosforik asit
- creating by mental acts => zihinsel eylemlerle yaratma
Definitions and Meaning of create in English
create (v)
make or cause to be or to become
bring into existence
pursue a creative activity; be engaged in a creative activity
invest with a new title, office, or rank
create by artistic means
create or manufacture a man-made product
FAQs About the word create
Oluştur
make or cause to be or to become, bring into existence, pursue a creative activity; be engaged in a creative activity, invest with a new title, office, or rank,
getirmek,çünkü,yapmak,üretmek,Üretmek,istem,doğurmak,Getirmek,katalizlemek,etki
engellemek,sınır,geçersiz kılmak,söndürmek,sınırlamak,boğmak,bastırmak,bastırmak,kaldırmak,tutuklama
creashak => Creashak, crease-resistant => kırışmaz, creaseproof => kırışmaz, creaseless => kırışıksız, crease => Buruşukluk,