Turkish Meaning of constraint
kısıtlama
Other Turkish words related to kısıtlama
- Disiplin
- İnhibasyon
- baskı
- kısıtlama
- bastırma
- Sakinlik
- Takdir
- kaçınma
- yedek
- Özdenetim
- Özdenetim
- soğukluk
- utangaçlık
- komut
- İrade
- kontrol
- mesafe
- ustalık
- alçakgönüllülük
- sahip olmak
- çekingenlik
- ötosansür
- özdenetim
- kendi kendine yetme
- Özgeçimsizlik
- Özdisiplin
- Özyönetim
- öz denetim
- utangaçlık
- sessizlik
- suskunluk
- olacak
- irade gücü
Nearest Words of constraint
- constraining => kısıtlayıcı
- constrainedly => Kısıtlı bir şekilde
- constrained => kısıtlı
- constrain => sınırlamak
- constitutive => kurucu
- constitutionally => Anayasal olarak
- constitutionalize => anayasallaştırmak
- constitutionalist => Anayasacı
- constitutionalism => Anayasacılık
- constitutionalise => anayasallaştırmak
Definitions and Meaning of constraint in English
constraint (n)
the state of being physically constrained
a device that retards something's motion
the act of constraining; the threat or use of force to control the thoughts or behavior of others
FAQs About the word constraint
kısıtlama
the state of being physically constrained, a device that retards something's motion, the act of constraining; the threat or use of force to control the thoughts
Disiplin,İnhibasyon,baskı,kısıtlama,bastırma,Sakinlik,Takdir,kaçınma,yedek,Özdenetim
Engel kaldırma,tatmin,Inkontinans,müsamaha,kısıtlanmamış,açık sözlülük,Açık sözlülük,açık sözlülük,Aşırılık,Serbestlik
constraining => kısıtlayıcı, constrainedly => Kısıtlı bir şekilde, constrained => kısıtlı, constrain => sınırlamak, constitutive => kurucu,