Turkish Meaning of belay
emniyet alın
Other Turkish words related to emniyet alın
- sıkmak
- sıkıştırmak
- klip
- baglamak
- iğne
- Askı
- kravat
- uymak
- ek
- çıta
- Bükmek
- cıvata
- buton
- kayış
- Kelepçe
- toka
- bağla
- onarmak
- Yapıştırıcı
- asmak
- Koşum
- katılmak
- Kırbaç darbesi
- sürgü
- alçı
- Perçin
- vida
- kelepçe
- sopa
- raptiye
- ele almak
- Değiştir
- boyunduruk
- uydurmak
- tamir etmek
- mandal
- Dantel
- bağlantı
- Çivi
- yapıştır
- tekrar iliştirmek
- yeniden sabitlemek
- zımba
- birleştirmek
- Yeniden güvence altına almak
Nearest Words of belay
Definitions and Meaning of belay in English
belay (n)
something to which a mountain climber's rope can be secured
belay (v)
turn a rope round an object or person in order to secure it or him
fasten a boat to a bitt, pin, or cleat
belay (v. t.)
To lay on or cover; to adorn.
To make fast, as a rope, by taking several turns with it round a pin, cleat, or kevel.
To lie in wait for with a view to assault. Hence: to block up or obstruct.
FAQs About the word belay
emniyet alın
something to which a mountain climber's rope can be secured, turn a rope round an object or person in order to secure it or him, fasten a boat to a bitt, pin, o
sıkmak,sıkıştırmak,klip,baglamak,iğne,Askı,kravat,uymak,ek,çıta
ayrılmak,bağlantıyı kes,ayrıştıran,bölmek,Boşanma,gevşek,gevşetmek,bölüm,ayrı,Kesmek
belaud => övmek, belau => Palau, belating => geç kalma, belatedly => Geç, belated => gecikmiş,