Turkish Meaning of steady
sabit
Other Turkish words related to sabit
- sabit
- özel
- adanmış
- dindar
- sadık
- iyi
- sadık
- sadık
- kararlı
- DOĞRU
- hararetli
- güvenilir
- hızlı
- hararetli
- dindar
- güvenilir
- katı
- Su geçirmez
- hat boyunca
- hevesli
- onaylandı
- kararlı
- görevşinas
- hevesli
- hararetli
- tutkulu
- niyet
- köklü
- tutkulu
- azimli
- sorumlu
- ciddi
- yeminli
- denedi
- Denenmiş ve doğru
- gerçek
- güvenilir
- güvenilir
- sarsılmaz
- tereddütsüz
- sarsılmaz
Nearest Words of steady
- steady down => Aşağı doğru devamlı bir şekilde ilerlemek
- steady state theory => Durağan durum kuramı
- steady-going => istikrarlı
- steadying => sabitleme
- steak => Biftek
- steak and kidney pie => Biftek ve böbrek turtası
- steak au poivre => Biberli biftek
- steak knife => biftek bıçağı
- steak sauce => biftek sosu
- steak tartare => Biftek tartar
Definitions and Meaning of steady in English
steady (n)
a person loved by another person
steady (v)
make steady
support or hold steady and make steadfast, with or as if with a brace
steady (a)
not subject to change or variation especially in behavior
steady (s)
not liable to fluctuate or especially to fall
securely in position; not shaky
marked by firm determination or resolution; not shakable
relating to a person who does something regularly
not easily excited or upset
steady (r)
in a steady manner
FAQs About the word steady
sabit
a person loved by another person, make steady, support or hold steady and make steadfast, with or as if with a brace, not subject to change or variation especia
sabit,özel,adanmış,dindar,sadık,iyi,sadık,sadık,kararlı,DOĞRU
sadakatsiz,sadakatsiz,tereddüt eden,kararsız,tereddütlü,tutarsız, devamlı olmayan,sorumsuz,perfid,titrek,hain
steadiness => sağlamlık, steadily => sürekli olarak, steadied => dengelenmiş, steadfastness => sebat, steadfastly => sebatla,