Turkish Meaning of sprouts
filizler
Other Turkish words related to filizler
- çocuklar
- tomurcuklar
- civcivler
- çocuklar
- Bebekler
- adamlar
- maymunlar
- hamsi
- ergenler
- gençler
- gençler
- çocuklar
- Çocuklar
- çocuklar
- Yavrular
- bebekler
- gençler
- çocuklar
- çocuklar
- çocuklar
- Hamsi
- fışkırtır
- gençler
- yavrular
- gençler
- gençler
- Kerubiler
- kerubiler
- reşit olmayanlar
- yeni doğmuş
- pense
- bebekler
- çocuklar
- şeytanlar
- küçük şeytanlar
- haydutlar
- cinler
- Gürültücü insanlar
- anaokulları
- anaokullu çocuklar
- delikanlılar
- yaramazlıklar
- yenidoğan
- yavru kuşlar
- Yenidoğanlar
- okul öncesi çocuklar
- Ergenlik Öncesi
- serseriler
- serseriler
- sahtekarlar
- Halı sıçanları
- okul çocuğu
- okul çocukları
- okul kızları
- okul çocukları
- tıraş makineleri
- striplings
- Ergenlik öncesi çocuklar
- az
- gençler
- gençler
- çocuklar
- Yürümeye başlayan çocuklar
- Çocuklar
- Tweens
- çocuklar
- deniz kestaneleri
- Sütten kesilmiş yavrular
- velet
Nearest Words of sprouts
Definitions and Meaning of sprouts in English
sprouts
edible young shoots especially from recently germinated seeds (as of alfalfa), brussels sprout sense 2, a young person, a young shoot (as from a seed or root), shoot entry 2 sense 1a, to grow or spring up as or as if a sprout, shoot sense 1a, something resembling a sprout, to send forth or up, a new outgrowth (as of nerve tissue) resembling the young shoot of a plant, to send out new growth, edible sprouts especially from recently germinated seeds (as of alfalfa or mung beans), scion sense 1, to grow, spring up, or come forth as or as if a sprout
FAQs About the word sprouts
filizler
edible young shoots especially from recently germinated seeds (as of alfalfa), brussels sprout sense 2, a young person, a young shoot (as from a seed or root),
çocuklar,tomurcuklar,civcivler,çocuklar,Bebekler,adamlar,maymunlar,hamsi,ergenler,gençler
yetişkinler,eskiler,yaşlılar,yetişkinler,yaşlılar,altın çağ,orta yaşlılar,yaşlılar,emektarlar,yaşlılar
spritzing => püskürtülen, spritzed => sıktı, sprinting => depar, sprinted => koştu, sprinklings => serpmeler,