Turkish Meaning of severs
koparır
Other Turkish words related to koparır
- bağlantıyı kesiyor
- böler
- ayrı
- parçalanmalar
- parçalar
- ayırıyor
- kopar
- parçalanır
- ayırır
- kesitler
- ayırıcılar
- ayrışır
- çözer
- ayırır
- boşanmalar
- çeker
- ayırır
- çözer
- bağlantıları kaldırır
- yarımlar
- mahalleler
- gözyaşları
- aralar
- bozulur
- bozulur
- keser
- ayırır
- çözmek
- ayrık
- kırıklar
- parçalar
- yırtar
- çatlaklar
- yırtıklar
- nehirler
- yırtılmalar
- segmentler
- çözülür
- çözer
- serbest bırakır
Nearest Words of severs
- severances => kıdem tazminatları
- setups => ayarlarda
- set-tos => kavgalar
- settling (on or upon) => yerleşme (üzerine veya üzeri)
- settling (down) => Yerleşme (aşağı)
- settles => çöker
- settlers => yerleşimciler
- settlements => yerleşimler
- settled (on or upon) => yerleşmiş (üzerine veya üzerine)
- settled (down) => yerleşik
Definitions and Meaning of severs in English
severs
to become separated, to put or keep apart, to come or break apart, to split (a criminal trial) into multiple trials in order to avoid prejudice, to end (a joint tenancy) by ending one or all of the unities of time, title, possession, or interest (as by conveying one tenant's interest to another party), to remove (something, such as a part) by or as if by cutting, to try (civil claims or issues pleaded in the same case) separately, to separate (as a contract) into different parts (as independent obligations) in order to treat each separately, to try (criminal offenses or defendants) separately in order to avoid prejudice, to cut off or through
FAQs About the word severs
koparır
to become separated, to put or keep apart, to come or break apart, to split (a criminal trial) into multiple trials in order to avoid prejudice, to end (a joint
bağlantıyı kesiyor,böler,ayrı,parçalanmalar,parçalar,ayırıyor,kopar,parçalanır,ayırır,kesitler
Bağlantılar,ortaklar,birleştirir,bağlanır,katılır,birleştirir,monte eder,takar,bağlar,karıştırır
severances => kıdem tazminatları, setups => ayarlarda, set-tos => kavgalar, settling (on or upon) => yerleşme (üzerine veya üzeri), settling (down) => Yerleşme (aşağı),