Turkish Meaning of self-doubting
kendine güvenmeyen
Other Turkish words related to kendine güvenmeyen
- çekingen
- Güvensiz
- mütevazı
- ürkek
- pasif
- mütevazı
- tedirgin
- garip
- geri
- utangaç
- beceriksiz
- utangaç
- mütevazı
- sıkıntılı
- rahatsız
- telaşlı
- Sakar
- sakar
- zarif olmayan
- İçedönük
- gergin
- gergin
- tedirgin
- şaşırmış
- rahatsız
- resesif
- rustik
- alçakgönüllü
- mahcup
- utangaç
- Süslü
- maceracı olmayan
- rahatsız
- girişimci olmayan
- beceriksiz
- iddiasız
- kararsız
- üzgün
- Gergin
- geri çekilmiş
- tahta
- utanmış
- rahatsız
- üzgün
- utanmış
- rahatsız
- telaşlı
- kafası karışmış
- şaşkın
- huzursuz
- Utanmış
- kafası karışmış
- engellenmiş
- mahcup
- şaşkın
- sarsılmış
- ayrılmış
- emekli
- rustik
- kendine güvenen
- sert
- huzursuz
- dengesiz
- kaba yontulmuş
Nearest Words of self-doubting
- self-distrustful => kendine güvensiz
- self-despair => öz umutsuzluk
- self-deprecatory => öz küçümseyici
- self-deprecatingly => kendine has bir şekilde
- self-dependence => bağımsızlık
- self-critical => Özeleştirel
- self-controlled => özdenetimli
- self-contentment => Kendine güven
- self-contented => kendini beğenmiş
- self-content => kendinden memnun
- self-dramatizer => oto dramlaştırıcı
- self-dramatizing => kendini dramatize eden
- self-engrossed => bencil
- self-exploration => Öz-keşif
- self-flagellating => kendi kendine flagelleme
- self-flattering => kendini beğenmiş
- self-forgetfulness => benliği unutma
- self-forgetting => kendini unutmak
- self-glorification => kendini yüceltme
- self-glorifying => kendini yücelten
Definitions and Meaning of self-doubting in English
self-doubting
given to self-doubt
FAQs About the word self-doubting
kendine güvenmeyen
given to self-doubt
çekingen,Güvensiz,mütevazı,ürkek,pasif,mütevazı,tedirgin,garip,geri,utangaç
emin,Sakin,toplanan,bestelenmiş,kendinden emin,havalı,dingin,sakin,güvenli,Huzurlu
self-distrustful => kendine güvensiz, self-despair => öz umutsuzluk, self-deprecatory => öz küçümseyici, self-deprecatingly => kendine has bir şekilde, self-dependence => bağımsızlık,